·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   


  BRÜKSEL MEKTUBU

               Yakup YURT

 

yakup.yurt@skynet.be


İMKANSIZI OLANAKLI HALE GETİREN DEVLET ADAMI : BÜLENT ECEVİT
 
      Ne söylesek boş bir anlamda. Kader tecelli etti. Ecel Ecevit'in ömür cümlesine son noktayı koydu. Şair barış güvercinimizi aldı bizden. Ufuklar ötesine doğru süzülen ve barış için çarpan kanatlar şiirler saçtılar boşluğa!

      Her geçen gün biraz daha fazla kirlenen dünyamızdan, tertemiz ayrılmasını bildi Karaoğlan. Dürüstlüğü ve cesareti miras bıraktı bizlere o güzel insan. Eşi Rahşan hanımı, kedilerini, daktilosunu, demlenmeye koyulmuş çayları, Türk tütününden mamûl duman olmayı bekleyen sigaraları, kitapları, Sanskritçe çevirileri,  mükemmel konuştuğu Türkçe dilini ve hatta en çok inatlaştığı akranı bir "bilen" Demirel'i boynu bükük, mahzun eyledi…

      40 yılı aşkın bir süreden beri siyaset sahnesinin olmazsa olmaz siması eski Başbakan Bülent Ecevit'in "beklenen" ölümüyle birlikte Türk Cumhuriyet tarihinin renkli bir sayfası daha kapanmış oldu. Geçen Mayıs ayında geçirdiği beyin kanaması sonucu kaldırıldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde 5 Kasım 2006 Pazar akşamı gözlerini yumdu. Tiklerinden bizi mahrum etti. Ebediyete intikal etti.

     
Çalışma Bakanı olduğu dönemde imzalanan işgücü alım antlaşması ile göçün mimarlarından biri olan Bülent Ecevit´in vefatı tüm Türkiye´yi olduğu gibi Avrupa´daki Türkleri de yasa boğdu.

      2002 Kasım ayında yapılan genel seçimlerde başkanlığını hiçbir koşulda yanından ayırmadığı saygın eşi Rahşan hanımla birlikte eşgüdümlü olarak yürüttüğü Demokratik Sol Parti'nin (DSP) oyların % 1,2 sini alarak ağır bir hezimete uğramasından sonra siyaset sahnesine "veda" etmişti. Halbuki DSP 1999 seçimlerinde oyların % 22,1 ini almayı başarmıştı. 2001 yılında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaşanan o tatsız olaydan sonra köşe yazarlarından birisi onun için "Karizmatik Ecevit şimdi krizmatik oldu" diye yazmıştı. Sonradan yaşanan büyük ekonomik krizi ve bunun siyasal yansımalarını ve hangi koşullarda AKP'nin ezici bir çoğunlukla iktidara geldiğini herkesin en az benim kadar görebildiğinden eminim. Türkiye bulunduğu coğrafya itibarıyla sismik ve jeo-stratejik depremlere çok yatkın bir ülke. Bunu en iyi bilenlerin başında ise uzaktan akıl vermeyi çok seven AB yöneticileri gelir…

     
24 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra adı duvarlara, dağlara, taşlara yazıldı. Nitelikli bir edebiyatçı, şair, çevirmen (Tagor) ve gazeteciydi. Politikaya CHP'de başladı. 1966 yılında Çalışma Bakanıydı ve önemli sosyal yasaların savunuculuğunu yaptı. 1972 yılında parti yönetimine, iki yıl sonra da başbakanlığa geldi. 5 Kasım 1972 tarihinde İsmet İnönü Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ettiğinde, Genel Başkan Bülent Ecevit "İnönü'ye esenlik ve uzun ömür dilerim" demişti.

      1974 yılı yeni bir dönemin başlangıcı olacaktı. O tarihte Yunanistan'da faşist Albaylar Cuntası görev başındaydı. Megalo İdea ve Enosis fikirleri Yunan politikasının temek taşlarını oluşturmaktaydı. Bağlantısızlar üyesi Kıbrıs devletinin başında Başpiskopos Makarios vardı ve Kıbrıs devletinin bağımsızlığının garantörleri Türkiye, Yunanistan ve İngiltere devletleriydi. Türkiye'de "solcu" Ecevit afyon ekimi konusunda ABD ile bilek güreşi halindeydi. Kasketli, kara bıyıklı ve mavi gömlekli küçük adam boyuna posuna bakmadan koskoca ABD'ye resmen kafa tutuyordu. Haddi bildirilmeliydi! Ama nasıl? Yunanlılar Makarios'a karşı bir darbe yaptırılabilirlerdi. Nasıl olsa İngiltere "ben karışmam, ne haliniz varsa görün diyecek" ve Türkiye yalnız kalınca tek başına müdahale etmeye cesaret edemezdi. Ve plan uygulamaya konuldu. Makarios bir darbe ile devrildi. İngiltere ben karışman dedi. İngilizlerle görüşmek üzere Londra'ya giden Dışişleri Bakanı Turan Güneş, başarısız geçen görüşmelerden sonra, telefonda Londra'da okumakta olan kızı Ayşe'yi ima ederek "Ayşe tatile çıkabilir" şifresiyle 24 Temmuz 1974 Barış Harekatının başlama sinyalini verecekti. Sanılanın aksine Turkiye cesaret edecek ve TSK tarihinde ilk kez amfibik bir çıkartma harekatı gerçekleştirerek Kıbrıs Türk Toplumunu kurtaracak ve KKTC kurulacaktı.

      1980 darbesinden sonra, eşi Rahşan hanımla birlikte Anadolu'yu adım adım dolaşacak, askeri rejime kafa tutacak, DSP'yi kuracaktı. Bağımsızlıktan ve hükümranlıktan ödün vermeden soğuk savaş sonrasının globalleşen dünyasında kendisine özgü onurlu çizgisini sürdürecekti. Bana göre merhum Ecevit'in en büyük yanlışlarından birisi Kemal Derviş'i hükümetine dahil edip bakan yapmasıydı. Böylece ülkenin ekonomi politikasını, yani dümenlerini İMF ve Dünya Bankası aracılığıyla 1974 yılında kafa tuttuğu ABD'ye teslim etmiş olmuyor muydu? Ve o Kemal Derviş ki onun hakkında "Ecevit'in en büyük kusuru kesinlikle hiçbir zaman ekonomi ile ilgilenmemiş" olması diyecekti. Benim Kemal Derviş'e cevabım ise çok kısa ve öz : Ekonomi muhakkak çok önemlidir ama dürüstlüğün temeli ekonomik bağımsızlıktır.

      Eminim ki sayın Derviş de Ecevit'in ölümüne görevi başında katledilen Danıştay yargıcının cenaze töreninden sonra geçirdiği bir beyin kanamasının sebep olduğunu biliyordur! Artısıyla -eksisiyle, doğrusuyla-yanlışıyla, sevabıyla-günahıyla, her fani gibi o da dünya sahnesinden çekildi. Perde arkasında, kulislerde sahne sırası bekleyen yaşam piyesinin aktörlerinden samimi ve inandırıcı açıklamalar beklemek hakkımızdır sanırım. Kimleri mi kastediyorum? Bir zamanlar gazetelere ona karşı sayfa sayfa ilan veren TÜSİAD'dan ve son 40 yıllık siyasi yaşamına damgasını vurmuş çok bildiği için çok yanılan ve her seçimde biraz daha fazla küçülen siyasal partilerin başkanlarından! Fırsatçı ve kariyerist siyasetçi ve aydınlardan! O kadar çok ki, saymakla bitmez…

      Nezaket formülleri ve timsah gözyaşları dışında gerçeğe ışık tutacak açıklamalar bekleniyor!

     
Bülent Ecevit´e Tanrı´dan rahmet ve tüm Türk halkına ve eşi Rahşan Ecevit´e sabır ve başsağlığı dilerim.

Yakup Yurt
©
Brüksel – 06 Kasım 2006

YAZARIN DİĞER YAZILARI:

İmkansızı olanaklı hale getiren devlet adamı: Bülent Ecevit
Korku Bahçesinde Sevgi Yeşermez
Bugün 23 Nisan
Tarihte ve gelecekte kadının yeri
Mösyö Sarkozy kimdir?
Esti Nesim'i Bahar, Ya da Nevruz Ateşi
Darbede Doğan Deniz
Kısır Döngü veya Kuyruğunu Isıran Yılan
Edison lambaya püf dedi!
Her şeye gülünür mü?
Mozart Bugün 250 Yaşında
UĞUR’suz bir günün düşündürdükleri!..
Kurban Bayramı Arifesinde Bazı Görüşler
Epifani Yortusu ve Kral Galetası
şünüyorum, Öyleyse Varım (Descartes)
Yılbaşı Gecesi Yaklaşırken
Ankara-Brüksel Diyaloğu...
BREL en büyük Belçikalı seçildi
Çağdaş Uygarlık Yolları Mayın Döşeli
Adile Naşit: Vazgeçilmez ve bir daha gelmez…
İntihar Komondosu Belçikalı Meryem
Dil ve Aşağılık Duygusu
ÖEK Üçlüsüne Ne Oldu?
Bayram Geldi Neyime
Ramazan Bayramınızı candan kutlarım!...
Ah Mutluluk Ah!..
Değişim, Gelişim ve İlerleme
Sınıftan Atılan "İnkarcı"...
Avrupa, Avrupa, Duy Sesimizi...
La Brabançonne ve İstiklâl Marşı
Darbelerle Dolu 55 Yıl
Tükenen Ömürler
Gurbetten Gelmişim...
Lahey'de Kısa Bir Günden İzlenimler
1950’den Mektup Var…
Nereden geldik, nereye gidiyoruz?
Tutarlılığa Davet
Köprünün altından daha çok sular akacak

   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Yakup Yurt
İmkansızı olanaklı hale getiren devlet adamı: Bülent Ecevit
Mahmut Aşkar
Avrupalılaşan İslâm (?)
Nuran Yelkenci
Yaşama Sevinci
Hayrettin Çakmak
İmralı’daki Serçe
Ayten Kılıçarslan
Müslüman Kadınlar, Birleşin!
Prof. Dr. Ümit Özdağ
Türkiye'nin En Büyük Sorununa Cevap
Fikret Ekin
İnsan ve İnsan
Haldun Çancı
İran, Türkiye'nin düşmanı mı?
Ali Kılıçarslan
Dönüş düşüncesi
Veli Kalli
Gurbet Çilesi
M. Ali Aladağ
Almanya Tehlikeli Sinyaller Veriyor
Prof. Dr. Berhan Yılmaz
Biri bana anlatsın
Prof. Dr. İbrahim Ortaş
Şiddet ve Eğitim Sitemimiz 1
Üzeyir Lokman  Çaycı
Şehirleşme
Yılmaz Kuzucu
Mart mektubu
Şefik Kantar
Her şey hayallerle başlar
Hidayet Kayaalp
Kasıntı Kütürü
Sebahattin Çelebi
zifirî
Orhan Aras
Çok acıtıyor değil mi?
Ozan Yusuf Polatoğlu
Vicdan Testi
Hasan Kayıhan
Ben "Hicbir Şey" demiyorum!..
İsmail Tüysüz
”Avrupa’nın Anası Anadolu” Konferansına İlgi Büyüktü
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Enerjimizi Ulusal Sorunlarımızın Çözümüne Harcayalım
Erhan Türbedar
Kosova’ya İki Yeni Bakanlık Devrediliyor (?)
Mustafa Can
Ben Uyumdan Yanayım, Ya siz..........
Serdar Çelebi
Fransa olayları ve Avrupa’da ‘Yeni Irkçılık’
Betül Parlar
Hey du...
Şensel Aşkın
Bilginin/Doğruların Etkinliği
Halil Gülel
Gerçek Güzellik
Muhsin Ceylan
Berlin’e hayali bir soru
Dr. Nebil Bozdoğan
Botox zehir mi ilaç mı?
Yakup Tufan
Uyum nedir?
Sizden Biri
Sen neymişsin be abi?
Alperen Çelik
Yeni Vietnam IRAK
İsmail Altıntaş
İslâm Dininin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar
Latif Çelik
Ayný acýyý duyanlar en samimi olanlardýr
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bilinç