İRAN TÜRKLERİNE HAYKIRAN ŞAİR
Geçtiğimiz günlerde Azerbaycanda Halk şairi Suleyman
Rustam’in doğum yılının 100 yıllığı edebi camiye tarafından
kayd edildi. Suleyman Rustam Turk dunyasi okurlarına çok da
malum olmayan bir isim. Umut ediyoruz ki bu yazı onun şair
kişiliği hakkında tam bilgi olmasa da ilk adım olarak merak
doğura bilir.
Ve böylece Azerbaycan’ın Halk şairi Suleyman Rustam….
“İran Seçimlerinin Ardından “ yazımızın ikinci bölümündeki
şu satırları okurlara birkez daha aktarmak
istiyorum:”Hayretli birşeydir,Sovyetler döneminde KUZEY
AZERBAYCANında devlet düzeyinde bu konuda objektif
kıpırdamalar olmasa bile,aydınlar arasında,özelilkle
yazarlar arasında bu dert hep konuşulmaktaydı.Yani Arasın
öbürü kıyısında bir TÜRK milletinin olduğu kanaati ortam
olarak oluşmaktaydı ve özellikle gençler,yaşlı
edebiyatcıların şiirlerinden kaynaklanarak bu derdi
söylemekteydiler.
... Bu dertle öldü Azeri Türk şairi,Halk Şairi Suleyman
Rustam...”
Evet,İran İslam Respublikasında resmi olarak devlet
dilinin yüzde %22’nı konuşan bir millet yok gibidir.Bu dert
çekilmez ve yaşanmaz bir derttir.
Böyle bir derdin içinde kıvrılarak sanat yapılarının
bir çoğunu İrandakı türk kardeşlerine hitaben yazan Azeri
Türk Şairi Suleyman Rustam ömrünün son yıllarınadek bu
mevzudan vazgeçmedi. Ve Sovyet KGBsi tarafından teker teker
götürülüp sorgulansa da şair borcunu inkar etmedi ve çok
enteresan,çok ilginc hatta Güney Şairi diye bir lakab,takma
isim de almışdı bir çok araştırcılar ve tankidciler
tarafından.
Bu işin enteresan bir tarafı da şu: biz genc edebiyat
insanları öyle sanıyorduk ki, Suleyman Rustam Güney
Azerbaycan doğumludur,o nedenle ki,onun bu mevzuda yazdığı
şiirler ve özellikle gazeller o kadar içten ve o kadar
yakıcı idi ki, düşünüyorduk: şu dizileri,şi şiirleri yalnız
ve yalnız bu derdi içten yaşayan ve bu derdi çekenler böyle
yaza bilirler. Açık söyliyorum bir çok makamlarda Suleyman
Rustam benim beğendiğim ve öğrendiğim şair olmamıştır,ama,
Suleyman Rustam’ın böyle diyelim Cenub ( Güney) şiirleri
objektif yaklaşdıkta cesaret verici ve son derece samimi,son
derece duygusal şiir önrekleridir.
Suleyman Rustam Bakü doğumluydu.Bilmiyorum belki de ulu
dedeleri İrandan olmuş ola bilirler,ama o kendisini yalınz
ve yalnız Bakü doğumlu tanıtmıştı ve açık söyliyorum ki, bir
çok tartışmalarda da bunu teker teker söyliyordu ve bununla
tabii ki, gurur duyuyordu.Bu onun kişisel hakkı idi. Ama
Güney Azerbaycanı derdi ve orada yaşayan 25 milyon türkün
(yani Kuzey Azerbaycanda yaşayan türklerden,azınlık dahil 3
kez fazla) derdi onu hep meşgul etti,yalnız meşgul etmedi bu
derdi ölenedek yaşadı ve yaşattı.
Şurada Kuzey Azerbycanı ortamını tanıyan bir kaç kişi
için ve edebiyatla iligili insanlar için bir açıklama yapmak
zorundayım. O acıdan ki, yasak olan bir derdin konuşulması
ve özellikle politik ve siyasi bir ortam olarak oluşturulup
konuşulması bir bakımdan bir az kuşkulu gibi gözüküyor. Şair
Suleyman Rustam bu derdi konuşmakta ve yeni doğan nesle
aktarıp, anlatmakta biraz daha fazla söz sahibi idi. Yani
çok hassas bir yaklaşımla bu konuya değinsek Sovyet
Azerbaycanının her bir gelişimi ve her bir uğuru böylece
Güney Azerbaycanının insanlarına aktarılıyordu.
Tabii bu işin içinde bu ince ve hassas noktanın
oluşması dikkatçekicidir ve inkaredilmezdir. Ama bu denilen
fikirle biz Suleyman Rustam’ın büyüklüğünü küçümsemek
amacında değiliz.O nedenele ki, o bu SÖZ SAHİPLİYİNİ
kazanmıştı.
Neresinden bakılırsa bakılsın Suleyman Rustam’ın bir şair
olarak bu derdi teker teker hatırlatması ve bu konuda en
güzel,en çekici ve en içten şiirlerin yazdması takdir
olunası ve beğeni kazanası bir olanagdır.
Yaşadığı ve yazarlığını devam ettirdiği yıllarda genc
yaşlarından Komünist Partisi Üyesi olan bu şair bu Parti’yi
öven şiirler de yazmıştı.Şimdi bir edebiyatcı hassasiyetiyle
yaklaşsak bu dönem yazılarına o zaman böyle anlaşılıyor ki,
haman o Komünist Şiirler arkasında saklanarak Suleyman
Rustam bu cesaret verici şiirleri de yaza bilmişti:
Aras sahilinden
yolum düşende
Biran hiyecansız geçe bilmirim
O karşı kıyıda neler oluyor
Çok güzel bilirim, nece bilmirim
Özgeler su içir bulaklarınmadn
Feryatlar yükselir
ocaklarınmdan
Neden kollarımdan, ayaklarımdan
Paslı zencirleri aça bilimrim
Benim o sahilsiz hayatım yoktur
Vusalinden büyük muratım yoktur
Neden kuşlar gibi kanadım yoktur
Neden o sahile uça bilimirim
Bana gel gel diyor Tebriz,Miyana
Sen nasıl bakırsın Aras’ım buna
Yüreğim yananda senin suyuna
Gözyaşı katmasam içe bilimrim.
Şimdi bir çok
Azeri Türk şairinin Türkiyeye gelerek kendilerindren
uyuduruk demecler vermesi ve kendilerini bir kahraman olarak
tanıtması çok ince ve hassas bir noktadır. Bu konuya ben
önceler de değinmişim.Burada bur kıskanclık sözkonus
değil,hakiketin kendi değerini ve kendi yerini bulması söz
konusudur.Bu memleketin sevgisi arkasında saklanıb,bu
memleketin sevgisinden yararlanıp geçmişini unutanlar veya
gecmişine olan olmaz övgüler yakıştırarak,ekleyerek
başkalarının hakkını küçümsetmek hiç bir insanın vicdanı
dışında olmaması gerektir.Bu konu çok kapsamlı bir konudur.
Malesef yanlışlıklarla dolu ilişkiler bu kardeş milletin
çıkarına değil.Bu ilişkilerden de SOVYET KOKUSU
DUYULMAKTADIR.
Kısa bir örnek sunmak istiyorum.Sözkonu şairin,Suleyman
Rustamın 1942 yılında Tebrizde yazdığı‘Dilime doknuma’
şiirenden dizilere gözatalım:
Ben senin diline
dokunmam cellat
Gel, sen de bu ana dilime değme (dokunma)
Senin de bağın var,
gülün var
çek git
Bağımda ekdiğim gülüme değme
Kıskanıp bakırsın çimenime sen
Gör bir neler yaptın Vatanıma sen
Yan deyip od attın bu canıma sen
Altında ateş var,külüme değme
Ben aka ak dedim,karaya kara (siyah)
Sen beni istedin çekesen dara
Yenice sağalır sinemde yara
Benim şu yaralı kalbime değme....
Evet,
bu
şiir,Güney Azerbaycanında, Tebrizde 1942 yılında
yazılmıştır.Bir çok azeri türk şairi bu şiirden etkilenerek
çok çok sonralar ana dili şiirlerini yazdı ve bu konunu öyle
özdenleştirdiler ki,öyle benimsediler ki, Suleyman Rustamın
hakkını bile unuttular ve sahta bir şöhrete ulaşmak için
insafı unuttular.
...Suleyman Rustam doğdu,yaşadı ve öldü.
Bu şairin bir çok şiiri doğdu,yaşıyor ve ölmeyecek...
Bir derdi haykıran şair ölümsüzlüğünü kazanan şairdir.
www.tofigabdin@ws.tc
SAYFA
BAŞI
Yazarın
diğer
yazıları:
İRAN
TÜRKLERİNE HAYKIRAN ŞAİR
İstanbul’da
BENİ HEP ALDATTILAR...
Oğlum
Metin için
Gurbette
Bir Kırık
Ses
İstanbul’da
Rus abuhavası...Kişisel düşünceler (1)
BİR
YAZI ÜSTÜNE
İLGİNÇ
ARAŞTIRMA
SAYFA
BASI
|