·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   


Yazı Mevsimi

               Sebahattin Çelebi

 

celebi@gmx.com


O yağmurlar

Sokakların hayasız yüzüne vuran bu rüzgarlar, sert esmeye başladı gayri... Onlar bizim rüzgarlarımızdı... Kadıköy vapurunda, saçlarımızı okşuyorlardı... Havalar böyle değildi o zamanlar.. insanlar da bu kadar gamsız... Deniz laciverte çalıyor artık... Oysa herşey maviydi.. gök.. deniz.. ve bizim denizler ötesine hüküm giymiş çalıntı hayallerimiz...

İkimizin de sevdasıydı, ıslanırdı düşlerimiz... Yüzümüze vururdu.. Alır götürürdü bizi hayal çöllerine.. bir garib güz mevsiminden kalmaydı o yağmurlar...

Orhan Abi, herkese bir teselli verirdi o zamanlar... İbo’nun tek dileğiydi mutlu olmamız... Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, daha TRT1 bile olmamıştı... Siyah beyazdı henüz televizyonlarımız... Magic Box henüz doğmamıştı ve Ferdi Tayfur televizyonlarda izlenemiyordu... Maçları hep Halit Kıvanç sunardı... Milli Takım çoğunlukla yenilirdi... Eurovizyonlarda hep sonuncu olurduk... Ve bizler bütün bunların ortasında iki çocuk yüzüydük...Şiirler karalardık, çocuksu hislerin duruluğunda... Yazdık.. çizdik.. Her kafiyenin dostu.. hepsinin ilhamı oldu o yağmurlar...

Sevdalarımızın zülüfleri, güzellik katardı bahara... İlk aşklarımız bir başkaydı... Okul bahçelerinde birbirimize anlatırdık... Oysa  ikimiz de kaybedecektik... Yağmurlu bir gündü... Soğuk bir hastane odası aldı götürdü Ayşe’yi...

Kara gözlü Ayşe Kızı, dualarla yudu o yağmurlar...

Yıllar geçti...

Beyoğlu da ıslanırdı... O zamanlar Jonny Walker’e dili dönmeyen garsonlar çalışırdı meyhanelerde... Hepsi varoşların oğullarıydı... Viski kokulu sokaklarda, birahanelerde, gazinolarda, konsomatrisler hayattan üç kuruşluk sahte mutluluklar çalarlardı... Ve bir köprü altında, köpek öldüren şarabı ile yıkardı sarhoşlar, yağmurun ıslatmadığı ne kadar dert varsa... Sokak çocukları, yağmurun armağanı bu toprak kokusuyla öksüzlüğü, yetimliği çekerlerdi...

Herkese, ayrı ayrı hayaller getirirdi o yağmurlar...

Bekar evimizde hüzne belenmiş şenlikler yaşardık... Melemenli kahvaltılar bir başkaydı... Eylül Edebiyatı’na ait ne varsa okurduk... Tank sesiyle uyanmayı, demokrasiden korkmayı sevdik... Sonra Deniz’in, Mahir’in ve Hüseyin’in hikayesini okuduk... Kurumahmutoğlu’na ağladık... Devrim ve Ülkü Çiçekleri’ni bir bahçede derlerdik... Ağladılar.. güldüler.. yaşadılar.. öldüler.. Hepsi Anadolu çocuklarıydı... Ve biliyorduk artık; Anadolu, Selçuklu olduktan beri evlatları kadar acımasız ve nankör değildi.. Vefasızlık nedir bilmezdi...

Acıları, yüreğe kazımayı ve giden her yiğide, ağlamayı öğretti o yağmurlar...

Sonra Anadolu yollarına düştük... Geceleri gündüzlere ilmikleyip, yaşadık öyle... Erzurum Ovası’nda, Ilıca yolunda, türküler söylerdik.. saçlarımız ve yüreğimiz sırılsıklam oluncaya dek... Ağrı dağı hep yüksekti ve biz ona nisbet öylesine küçük... Dumanlı başında, sevda ağıtları... Baktıkça ülkemizle gurur duyardık... Ağrı Dağı’na sahip olmak başkaydı.. çekik gözlü toprakların sevgilisiydi Ağrı.. ve  kartal yuvası hayallerimizin otağı... Bir hüzünlü rüzgarla selamlayarak gelirdi Ağrı’ya.. doruğundan eteğine yıkardı o yağmurlar...

Kurşunlanırdı, Cizre geceleri... Kurşun sıkılırdı polislerin gözlerine... Eskiden böyle namertlik yoktu...  Kolay değildi böyle adam vurmak... Yürek isterdi... Faili meçhul aşklar, bir zamanlar, Batman’ın huysuz güzelliğinde bir bendi oysa...

Otobüsler durdurulurdu Sansar Deresi’nde ve bir Anadolu evladı, diğerini öldürürdü... Soğuktu geceler... Sessizdi... Çiğ düşerdi, soğuk bedenlere...

Dökülen kanları, ağlayarak yıkardı o yağmurlar...

O yağmurlar bir başkaydı...       

İkimizin de sevdasıydı...

Zamansız ve bir duldasızlıkta bırakıp bizi, sessizce gitti o yağmurlar...

SAYFA BASI


Yazarın diğer yazıları:

O yağmurlar
Sensizliğe
Artık anlasana...
Git uzaklara...
Gözlerimde ölür akşamlar...
İş dünyasında savaş stratejileri
Artakalanlar
Ayrılık düğündür aslında
Bu şehir, varoşlarında gizlerdi seni...
Memleket Gülüm
Gelirim ben sana
Mavi levhalı sokak
   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Sebahattin Çelebi
O yağmurlar
Şensel Aşkın
İçe Kapanış 1
Mustafa Can
Delilerle Arkadaşlık 1
Sizden Biri
Kan parası
Mahmut Aşkar
Fikriyatta Yenilenme
Yılmaz Kuzucu
Herseye rağmen
Üzeyir Lokman Çaycı
Yorgun değiliz biz türküler varken...
Dr. Nebil Bozdoğan
Burun estetiğinde modern yaklaşım
Şefik Kantar
Almanya’da Türk Adası
Hidayet Kayaalp
Ne yoksuluyuz biz?
Alperen Çelik
Yeni Vietnam IRAK
Fikret Ekin
Bir Konuşmaya Notlar..
İsmail Altıntaş
İslâm Dininin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar
Latif Çelik
Aynı acıyı duyanlar en samimi olanlardır
Muhsin Ceylan
Temennim, haksız çıkmak!
Ali Kılıçarslan
Doğru yazalım, doğru konuşalım!
Ozan Yusuf Polatoğlu
Seçim Şakası
İsmail Tüysüz
Yılbaşı ve noel kutlamaları hakkında neler biliyoruz
Ayten Kılıçarslan
Azınlık Türk kadın hareketi var mı?
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bili