SEÇİM
ŞAKASI
Yine bir seçim, yeni bir seçim
devresine girdi Türkiye. Seçimler
millet hayatında, ülke kaderinde önemlidir. Hakkı
gözeten halkın, iradesini ortaya koyması, denetim
ve değerlendirme gücünü devreye
sokması gerekmektedir. Olayın özü bu olmaktadır.
Konunun özünün ötesine bakınca, seçim atmosferinin gülümseten
hatta istihzaya sürükleyen tarafları olur çok zaman.
Seçenlerdeki safdilliğe dönüşen unutkanlıklar,
seçilenlerdeki şaşırtan pişkinlikler bu cümledendir.
Tecrübenin hizmet ve samimiyet yönünde değil de,
kurnazlık ve menfaat yönünde gelişmesi kazanım
yerine kayıplar veriyor millete.
Bu konuda nükteler, espriler bile yapılır.
“memleketi idare” etmek zordur, öyleyse “vaziyeti idare
etmek” yoluna gitmek tavsiye
edilir. Hatta tavsiyeler, “ey
politikacı sen mikrofonda konuşurken, sana çürük
yumarta bile atarlar. Sen bozuntuya verme, deki, ey vatandaş
ben yumurtayı kafadan değil, rafadan severim.”
diye ileri noktalara gider.
Seçim dönemlerinde maksadı aşan konuşmalar,
kantarın topuzunu kaçıran yaklaşımlar olağanlaşır
adeta. Bu kadar seçildiniz ne yaptınız” diye
sorulursa, “Meşhur
Baba”nın uslubu karşımıza çıkar
hep. Malum “Baba” buna şöyle cevap veririrdi: “Napmışız
biz, yaptığımızı yapmışız.
Yapmadığımızı yapmamışız.
Biz yaptığımızı yapmamışız
mı demişiz, yapmadığımızı
yapmışız mı demişiz. Yapmışssak
yapmışızdır, yapmamışsak yapmamışızdır.”
Bu mizah olmak ötesinde, ülke yönetimiyle de ilgisi
ollmuştur. Kubbede
hoş bir sada (!) (boş bir sada) olarak kalmıştır
bu tür yaklaşımlar.
Seçim
dönemleri şairlere de şiirler söyletir. Aşağıdaki
“bir dönem” yazdığımız şiir,
belli ki “her dönem” için geçerlidir:
Seçim
devresine girdik efendim
Vaadin, yeminin bol zamanıdır..
Temcid pilavıdır gelen netekim
Kavakta savrulan yel zamanıdır..
Kaybeden geriye bakmaz demeyin
Irmaklar yokuşa akmaz demeyin
Cimrilerden, cömert çıkmaz demeyin
Bugünler paranın pul zamanıdır..
Rüyalarda bile koltuk sayılır
Sayılar arttıkça bir haz duyulur
Kahve fincanları ters yüz koyulur
Tahmin zamanıdır, fal zamanıdır..
Laf ile ne işler bitirir bunlar
İşte böyle malı götürür bunlar
Kayseri'ye deniz getirir bunlar
Ve.. Deniz üstüne yol zamanıdır..
Ağırlık bulmak zor ölçüden yana
Aramak şart değil her sözde mânâ
Sözler iğne gibi batar insana
Argolu, zehirli dil zamanıdır..
Bir başarı.. alkış almak gaf ile
Gafa kanmak yakışıyor gafile
Peynir gemileri yürür laf ile
Bu zaman mangalda kül zamanıdır..
POLATOĞLU, velhasılı sözler çok
Laf ile hedefi
hemen vurur ok
Bugünlerde olmaz diye bir şey yok
Hendek atlayacak fil zamanıdır..
Bu tespitlerin ötesinde, yazının başında
belirttiğimiz gibi seçim halk iradesi demektir ve
vazgeçilmezdir. Demokrasinin özüne uygun bir tavrın
sahibi olmak, bu kültürü oluşturmak gerekmektedir.
Zira, “halka rağmen” demokrasi sözünü cümlelerde
çok kullananlar, “cumhur”u kaale almadan cumhuruiyetten söz
edenler hep ön
planda görünmek istemişlerdir.
Bunları sağduyu ve basiretle aşmak, istismara
kapılmamak artık bir onur meselesidir. Geçtiğimiz
3 kasım seçimleri,
milletin tavrının tayin ediciliğini
neticeye ve pratiğe dönüştürmesi bakımından
dikkat çekmiştir. Milleti hep “çantanın içinde
keklik” sananlar, kendileri ders almış olarak
“meclisin dışında” kalmışlardır.
Millet takip ve denetim görevini şuurlu şekilde hep
yapmalıdır.
E-Mail: ozanyusuf@hotmail.com
Yeni Web sayfa:
ozanyusuf.net
|