İnanç Sömürüsü
İkna
Etmek ile Kandırmak Arasındaki İnce Çizgi: İnanç Sömürüsü…
Bir insan, bir şeye inanmak konusunda ikna ediliyorsa buna
ikna etmek değil “kandırmak” denir. Bir insan bir şeye
inanmak konusunda ikna ediliyorsa bu, hak değil batıl bir
inançtır.
İkna kabiliyeti, son yıllarda özgüven, iletişim, planlama,
yönetim gibi becerilerin arasında en üst sıralardaki yerini
aldı. İkna edici olmak neden bu kadar önem kazandı? Acaba
insanların neden eskisine göre daha çok “ikna”
edilmeleri gerekiyor? İnsanların zeka düzeyi mi yoksa
seçenekleri mi arttı?
Seçenekler arttıkça hangisini seçeceğimiz konusunda da
“ikna kabiliyeti olan” insanlara ihtiyaç duyulur oldu.
Artık tıpkı marketteki bir ürünü satar gibi bir fikri de
kabul ettirebilmek için insanları ikna eden birilerine
ihtiyaç duyulur oldu. Politik söylemler, fikirler, ürünler
gibi rekabet ve seçeneğin bol olduğu arenalarda doğru bir
yöntem ama ya söz konusu inançlar ise? İşte
o zaman durup düşünmek gerekiyor. Çünkü burada seçenekler,
market raflarındaki ürünlerden çok daha hassastır. Burada
söz konusu; insanların hayatlarını adadıkları, hayatlarını
nasıl yaşayacaklarını belirledikleri ve davranışlarını
düzenledikleri inançlardır.
Bir insan, bir şeye inanmak konusunda ikna ediliyorsa buna
ikna etmek değil “kandırmak” denir. Peki neden
birileri bizi bir şeye inanmak için ikna eder yani kandırır?
Bizim inancımız nasıl bir ranta dönüşür? İnanç birine bir
şeyi yaptırmanın en kesin ve kolay yoludur. Eğer bir insanı
bir şeye inandırırsanız artık sizin telkininize gerek
kalmadan o kendi kendini motive eder hale gelecektir. Yani
sistem tıkır - tıkır işleyecektir. Hele ki bu inancı
“Allah inancı” olarak öne sürerseniz artık o kişiyi
hatta kişileri çok rahat sömürebilirsiniz.
Bir insan bir şeye inanmak konusunda ikna ediliyorsa bu, hak
değil batıl bir inançtır. Peki hak olan ile batılı nasıl
birbirinden ayırt edebiliriz?
Hak
olan inanç;
Vicdana uygun olandır. Buna inanmak için sadece bilgi sahibi
olunması yeterlidir. Hak olan inanç insan doğasına aykırı
değildir, insanı özgürleştirir, huzurlu, dengeli ve sevecen
bir insan olmasını sağlar ve insanın kişisel olarak sağlıklı
bir gelişim göstermesine neden olur. İnsanlarla iletişimini
arttırır, ahlaki değerlerini güçlendirir, onu duyarlı ve
hoşgörülü bir insan haline getirir.
İnançlı insan, farklılıklara saygılıdır, sadece siyah ve
beyaz olarak değil hayatı tüm renkleriyle algılar. İnançlı
insanın sözleriyle düşünceleri, düşünceleriyle eylemleri tam
bir uyum içindedir. Küçük hesaplar peşinde olmaz, inancından
ötürü kendini özel bir konuma yerleştirmez, kul olmanın
mütevazı olgunluğunu yaşadığı her halinden anlaşılır. Hak
yoldaki insan her haliyle diğerlerine örnek olur.
Batıl inanç ise;
Vicdanı
törpüler. İnsanın fıtratına aykırıdır, inanmak için değer
yargılarınızı, mantığınızı ve kişiliğinizi zorlamanız
gerekir. Aklı siler, muhakeme ve sorgulamayı bitirir, akıl
ve mantığınızı, iradenizi bir başkasına ya da bir başka
sembolik varlığa teslim etmenizi gerektirir. Sizi kamil
imana kavuşmaktan, hür iradenizle seçim yapmaktan, doğru ile
yanlışı ayırt edebilmek için vicdanınıza başvurmaktan
alıkoyar. Koşulsuz, sorgusuz sualsiz bir itaat kavramı ile
“dünya hayatındaki seçimleriniz olan imtihanınıza”
nokta koyar. İçinizi boşaltır, inandırıldığınız
konularda gözü kapalı, kulakları sağır halde hipnotize olmuş
bir insan gibi ısrarla aynı şeyleri savunursunuz. Hoşgörü,
esneklik ve anlayış yerini ayrımcılık, sertlik ve katılığa
bırakır. Bundan dolayıdır ki batıl inançlar insanları
obsesif bir ruh haline sokar.
Batıldan kurtulmanın tek yolu Allah'a yönelmektir. Allah'ın
kuluna yeterli olduğunu bilmek ve O'na sizi doğru yola
iletmesi için kişisel duanızı yapmaktır. Allah ile aranıza
hiçbir kulu sokmadan katıksızca O'na yönelirseniz O size
doğru yolu gösterecektir. Allah tüm inananları inanç
sömürücülerinden korusun.
Kübra
Yelkenci
yelkencikubra@hotmail.com
http://kubrayelkenci.wordpress.com
SAYFA
BAŞI
www.nuranyelkenci.com
Yazarın
diğer
yazıları:
İnanç
Sömürüsü
Sahte
Peygamberler
Anne
Sevgisi
Günümüzün
bazı cemaat liderleri (Şeyhleri)
İlk
Müslüman İş Kadını Hz. Hatice
Utangaçlığın
yeni adı sosyal fobi
Her
İşin Başı Eğitim Nedir?
Konuşamıyoruz
Çünkü Okumuyoruz
Güçlünün
Değil Haklının Sözü
Yaşama
Sevinci
Mutfaktaki
İsraf
Varoşlardan
sosyeteye İstanbul
Sen
de Haklısın, Sen de Haklısın, Sen de!
Benim
Duam
Yasakları
Yasaklamak
Filistin’in
Göz Yaşları
Peygamberleri
Rahat Bırakın
Noel
ve Yilbaşı Kutlamaları
Hayal
Gücü Sınırlarının Ötesinde...
Bin
Aydan Daha Hayırlı Olan, Ramazan Ayı
İffetli
Müslüman Türk Kadını ve Örtünme
İnsanın
En Büyük Düşmanı Şeytan
Duada
kararlı olmak
Kuran’da
selamlaşmanın önemi
Allah,
İnsanı hastalıkla da sınar
Haset
ve Kıskançlık
Kilitli
Kapıların Ardındaki Sonsuz Hayat , Cehennem
Sahte
Dünyanın Acıları
Tarihten
Günümüze Sahte Dindarlar
Şeytan
Detayda Gizlidir
İnançla
Gelen Ruh Sağlığı ve Huzur
İnanca
Çağıran Davetler
Hayırlarda
Yarışmak
Zaman
Tüketen Ev Hanımları
Sebeplerdeki
sırlar
Herşeyde
Hayır Görmek
Pişman
Olmadan Önce
Örnek
Müslüman Kadın
Hz. Meryem
Tüm
annelerin, anneler gününü kutluyorum
İnsanları
sinsice kıskacına alan Adamlık dini
Derin
Düşünmek
2005
Dünya Kadın Yürüyüşünde, Müslüman Türk Kadınının
Yeri
SAYFA
BASI
|