·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA SMS  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
·  CHAT  
·  NETMEETING  
   
   


  BAKIŞ

                   Mahmut Aşkar

 

askar@turkpartner.de

                      DÜŞMANSIZ   YAŞAMAK

Gerçekten düşmansız yaşayabilirmisiniz? Soru, size ilk başta çok saçma gelebilir. Sizin sevmediğiniz, hatta nefret ettiğiniz, (şuuraltından da olsa) kıskandığınız, veya size göre, sizi sevmeyen, çekemeyen, şanınızı-şöhretinizi, malınızı-mülkünüzü kıskananlar yok mu? Genelleme yapmak istemiyorum ama çoğumuzda bu özelliklerin hepsi olmasa da bir kısmı vardır. Daha çok kazanmak, daha iyisine sahip olmak,daha yüksek makamlara yükselmek, daha güçlü olmak için sizi teşvik eden unsurları zaman zaman sakin kafayla hiç değerlendirdiniz mi? İnsanlar, aile veya kabileler, şirketler veya devletler arasındaki bu sonsuz "yarış"ın sebebini hiç düşündünüz mü?
Bozulan iş hayatımızın müsebbibini ya müşteride, ya rakip firmalarda, ya devletin ekonomik politikasında veya hiçbirşey bulamasak havada-suda ararız.
Sihhatimiz bozulsa sebebi bellidir: Ya yediğimiz-içtiğimizden, ya birine aşırı derecede sinirlendiğimizden veya yine havadandır. Bunların hiçbirisi olmasa yine de bir sebep vardır: Göze geldiniz, nazar değdi(!). Aile düzenimiz bozulsa; ya ekonomik kriz, ya çoluk-çocuk veya biz kuzu kuzu dururken yoldan çıkarmaya çalışan birisi vardır. Biz, zemzem suyuyla yıkanmış, çok dürüst, namuslu, akıllı, ileriyi görerek zamanında tedbirini alan, hiçkimseyi kıskanmayan, kimsenin malında, namusunda gözü olmayan, harama tenezül etmeyen, başımıza bir iş geldiğinde hatayı başkalarında aramaktan ziyade kendimizde arayan insanlardanmıyız? Bir siyasi görüşü temsil ediyorsunuz:
Siz sosyalist veya komünist iseniz, sizin dışınızdakiler ya kapitalist, ya oportünist ya da faşisttirler. Bunlar sizin siyasi malzemeniz, yok edilmesi gereken düşmanınız. Bir taraftan da, kapitalistler, faşistler v.s.´lerin yok olmaması için dua etmelisiniz. Çünkü, bunlar olmasa siz de olamazsınız. Sizin varlığınız, kafanızda oluşturduğunuz düşmanın var olmasına bağlıdır.
Siz, milliyetçi-vatanperver iseniz, sizin dışınızdakiler vatan haini, komünist, kozmopolit vesairedirler. Öyle değilse de muhakkak -size göre- öyledirler. Onlar yok ise siz de yoksunuz demektir.
Dini bir siyasi görüşü temsil ediyoriseniz, karşınızda inanmayanlar, kafirler,mürtedler, masonlar, vesaireler olması gerekir.Onlar olmasa siz de olamazsınız. Sizin gayeniz; dini anlatmaktan ziyade düşman gösterip taraftar toplamaktır.
Her üç halde de; varlığınız, düşman varlığına fedadır. Çünkü siz, düşmansız yaşayamazsınız. Devletlerin de "düşmanları" vardır. Onların düşmanları ikiye ayrılır:                   İç düşmanlar ve dış düşmanlar. Kısa vadeli malzeme olarak "iç düşman", uzun vadeli malzeme olarak da "dış düşman"ı  kullanılır. Siyasi, mülki ve askeri idareciler bu kartları yeri ve zamanına göre değerlendirirler.
Bizim ülkemizin vatandaşları bu konuda epey tecrübe sahibi oldukları için daha fazla teferruata girmek istemiyorum.
Onlar, her zaman olduğu gibi, işin ehli, dürüst, çalışkan, kendisi ve partisinden ziyade halkını ve memleketini düşünen idarecilerdirler. Ama ne yapsınlar, şu gözü kör olasıca hain düşman var ya! Bütün kötü gidişatın sorumlusu onlar. Onun için, "herzamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var"
Meselâ;  Batı´da Yunanistan, doğuda  İran, güneyde Irak, Suriye gibi devletler komşu olan dış düşmanlarız. Bir de uzak olan dış düşmanlarımız var ki, saymakla bitmez. İçeride; komünistler, şeriatcılar, kürtçüler, ve daha bilmem neciler....Düşman her tarafımızı sarmış(?). Rejimin ayakta kalması düşmanlarımızın çokluğuna bağlıdır. Öyleyse, "Yaşasın düşman!"
Bizim dışımızdaki güçlü, büyük, medeni, süper devletlerin de -bugünlerde- bizden geri kalır tarafları yok:  
Batı´nın evvelki düşmanı komünizm idi. Sovyet Rusya dağılınca, kendi kaynaklarına göre, "yeşil hat" çizilerek  İslâmiyet düşman ilân edildi. Saddamı, semizleşene kadar beslediler ve sonra vurdular. Batı´daki her kötü gidişatın faturası "körfez krizi"ne çıkmaya başladığı gibi bunun bedelini de o bölgenin insanları ödedi. Bu iş bayağılaşmaya, demode olmaya başlayınca yeni bir figuran, şamar oğlanı türettiler: Taliban vaya Ussama Bin Ladin.
Avrupa ve Amerika`da bütün kötü gidişatın, ihmalkârlığın,  yolsuzluğun, şarbonun, işsizliğin, müsebbibi: Usama Bin Ladin.
Öyle ise, "vurun abalıya!" ...
Siz şimdi düşmansız bir hayat düşünebiliyormusunuz? "Düşman" olmasa halimiz nice  olurdu acaba?  O halde, tekrar: "Yaşasın düşman!"


SAYFA BASI


Yazarın diğer yazıları:

"Enternasyonal  terörizme  karşı  savaş"
Sahipsiz Toplum
Meydan Okumak
Afganistan bombalanıyor
Medeniyetler çatışması veya tekerrür eden tarih
Dünyanın gündemindeki İslam ve Müslümanlar
11 eylül ve sonrası
Gönlünüz rahat mı?
Dibe Vurmadan Düze Çıkmaz
Taşralılar 
Bizimkiler
Mülakat
"KUTLU DOĞUM" VE İNSANLIK 
Dilimiz - Dinimiz
Geleceğimiz--Teminatımız
Utanmak
"Kadına Özel"
Odak Noktamızdaki İnsan
Hasbihal - 2
Toplumun Aynası

Hasbihal
Okuyormusunuz?

   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Editör'den

Selam

Mahmut Aşkar
Düşmansız yaşamak
Muhsin Ceylan
Göç Kanunu ve terör
Şefik Kantar
ABD Hamburg’ u bombalar mı?
Ali Kılıçarslan
Uyum mu, Kıyım mı?
Ismail Tüysüz
Türkiye'nin orkideleri koruma altına alınmalı 
Euro Zerr
Fikirler Bayatlar mı?
Ramazan Alp
Şiirin yalnızlığı
Abdullah Güler
Toprak Ana