A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu

Kendinizi değil kilonuzu yakın

·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   


  BAKIŞ

               Mahmut Aşkar

 

askar@turkpartner.de



Divan Sohbetleri
Her Pazar
Saat: 21.30

"türkshow'da"

Bölünen Benim, Memleket Değil!

Cenazeler geliyor birer ikişer, hatta beşer onar... İnsanlar sokaklara dökülmüş, binler, on binler, yüz binler... Yer gök inliyor, yer gök dinliyor: “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez!”. Tarih boyunca hep biz bizi kırdık, biz bizi ayırdık. Bizi bölen yine biz olduk. Korkum, düşmandan değil, bizden, bizimkindendir.

Tanklar tüfeklerle dağlara askerler yürütülürken, ben bir Avrupa şehrinde bizi ilgilendiren dünya ölçekli konuları dünyanın dört bir köşesinden gelen akademisyenlerden dinliyorum:

-İslam dünyası savunmacı rolden kurtulmalıdır!
Mehmetçik, vatan savunması için sınır ötesi harekâta başladı bile. Fakat kürsüdeki konuşmacının askerî bir savunmayı veya taaruzu kasdetmediğini biliyorum: Beynin düşünce üretsin, değerlerinin kıymetini bil ve kültürler çatışmasında silahın bunlar olsun! Gündemi sen belirle, oyuncuların oyununa gelme! Kendini anlatamayanların savunması da zayıf olur.

Ülke sokakları ay-yıldızlı bayraklarla donatılmış, millî duygular dorukta; Vatan ayaklanmış, millet kenetlenmiş haykırıyor: Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez!

Korkma, ne bu şafaklardan ay-yıldız söner, ne de vatan bölünür... Ama bölünen benim! Düşüncem  bölünüyor, yüreğim ikiye ayrılıyor; dastluğun yerini husumet, sevginin yerini kin almasından korkuyorum. Kürsüdeki adam yine kafamı karıştırıyor, fikrimi bölüyor:

-Sömürgecilik dönemi kavramlar kargaşından kurtulmak gerekir!
Kavramlar.... Kaynağını bilmediğimiz, yüklenen manayı idrak edemediğimiz ama ezberlediğimiz, avazımız çıktığı kadar haykırdığımız kavramlar.. Silah gibi, küfür gibi, zehir gibi kullandığımız ithal kavramlar. Şükür ki, biz Türkler sömüren de sömürülen de olmadık. Fakat kültür dünyamızı, düşünce hayatımızı alabora eden sömürgeci kavramlardan kurtulup bizi terennüm eden kavramlarımızı üretmek gerek.

Sırasıyla kürsüye gelen alimlerin konuştuğu salonda cismen varım ama ruhen vatanımdayım: Kulakları yırtan insan çığlıkları arasından ‘Uygar Batı Medeniyeti’nin faziletlerini sıralamaya devam eden yüzsüzlerin sesini duyuyorum. Ortadoğuyu kana bulayanlar hâlâ barış, hâlâ demokrasi, insan hakları ve uygarlık nutukları atıyorlar. Onlar ki hainlerle ittifak, bizim müttefik halindeler. Ne sömürgeci ve  ne de sömüren olduk elhamdulillah!..

Saçlarını omuzlarına kadar inmiş İtalyan Profesör Stefano Allievi:

-Çatışma kültürü önemlidir, ona ihtiyacımız var. Kendi gücümüzü ve diğerlerinin gücünü keşfediyoruz.

Müthiş bir tesbit! Kültürlerin çatışması direncimizi arttırıyor, kendimize geliyoruz. Yavaş yavaş güven tazeliyor, gözümüzdeki perde kalkmaya başlıyor, yalan ile hakikatı idrak etmeğe başlıyoruz. Kültürler Çatışması’nı icad edenler nihayetinde bu işe başladıklarına pişman olmalılar...

Evet, çatışma kültüründen korkmamak lazım. Onlardan çok buna bizim ihtiyacımız var, çünkü kültürel dinamiklerimizi keşfettikçe uyuşukluğu üzerimizden atıyor, diğerlerinin ne kadar şişirme balon olduklarını görüyoruz.
Farklılıklarımızı görmemezlilikten geldik, konuşmalarımız hep monolog geçti, bir türlü diyaloğa dönüşemedi ve tartışma kültüründen nasibini alamayan biz, birbirimizle kanlı-bıçaklı olduk. Bölündük, böldüler...

Memeleketin bölünmesinden korkmuyorum. Memleket bölünmez, bölünemez! Bölünen benim.


YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI:

   
SAYFA BASI
Mahmut Aşkar
Bölünen Benim, Memleket Değil!
Muhsin Ceylan
Delilleri kendi varsayımları olan uyumcular!
Nuran Yelkenci
Ne Mutlu Türküm Diyene!..
Orhan Aras
Bir Türk Alpereni: İbrahim Bozyel
Ozan Yusuf Polatoğlu
Cumhuriyet Halk Partisi
Ayten Kılıçarslan
Almanya ‘artık vatan’ mı?
S. Semih Sedef
Yitik hayatlar...
İbrahim Selamet
Zincirden kolyeler
Hidayet Kayaalp
Mumla eriyen umutlar
Hayrettin Çakmak
İkinci yirmiyedi, beşinci Cuma
Yılmaz Kuzucu
İyiye değişim ve beyinlerde haraket
Yakup Yurt
Bugün 19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramı (mı)?
M. Ali Aladağ
Alman Medyasındaki İslam
Üzeyir Lokman  Çaycı
Şehirlerleşme ve etkinleşmeler
Haldun Çancı
Gizlenen Gerçek Atatürkçülük ve Savunucularına Ödettirilen Bedeller
Hasan Kayıhan
Bizim "Diaspora" Show
Ali Kılıçarslan
Oy hakkı sözü ne oldu?
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Gelin TV kanallarımızın son durumunu birlikte irdeleyelim
İsmail Altıntaş
Diaspora ve Kimlik
Osman Seçmez
Hayatın gerçek adı: SU
Şefik Kantar
Papa radikallere koz verdi
Fikret Ekin
Yine İnsan
Prof. Dr. Ümit Özdağ
Türkiye'nin En Büyük Sorununa Cevap
Prof. Dr. Berhan Yılmaz
Peygamberi Doğru Anlamak
Prof. Dr. İbrahim Ortaş
Şiddet ve Eğitim Sitemimiz 1
Sebahattin Çelebi
Şimdi....
Veli Kalli
Sorunumuz Kuş Gribi Değil
Mustafa Can
Bayram Gelince Bir Şeyler Olur Bana Canım....
İsmail Tüysüz
”Avrupa’nın Anası Anadolu” Konferansına İlgi Büyüktü
Erhan Türbedar
Kosova’ya İki Yeni Bakanlık Devrediliyor (?)
Serdar Çelebi
Fransa olayları ve Avrupa’da ‘Yeni Irkçılık’
Yakup Tufan
Fransa’nın İmajı
Betül Parlar
Hey du...
Şensel Aşkın
Bilginin/Doğruların Etkinliği
Halil Gülel
Gerçek Güzellik
Dr. Nebil Bozdoğan
Botox zehir mi ilaç mı?
Sizden Biri
Sen neymişsin be abi?
Alperen Çelik
Yeni Vietnam IRAK
İsmail Altıntaş
İslâm Dininin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar
Latif Çelik
Ayný acýyý duyanlar en samimi olanlardýr
Dr. Nebil Bozdoğan
Kozmetik cilt tedavisi amaçlı lazer uygulamaları
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bilinç