·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   


  BAKIŞ

               Mahmut Aşkar

 

askar@turkpartner.de


ALMANYA SİYASİ HAYATINDAKİ YERİMİZ

Gerek milli sınırlar içindeki, gerekse yurtdışındaki Türkler, uzun yıllar gereğinden fazla politize olmuş, kalın çizgilerle siyasi sınırlarını çizmiş, bu uğurda hem devlet hem de halk olarak “kurbanlar” vermiş bir milletiz.

1970’li ve 1980’li yıllarımız, Batı Avrupa, ağırlıklı olarak da, Almanya’daki Türkler açısından çok hareketli ve sancılı geçti. Batı Avrupa Türkleri’ni siyasi olarak şekillendiren, hâlâ o yıllardan kalan izler ve izlenimlerdir. Tamamıyla Türkiye endeksli siyasi/ideolojik yapılanmamızın birçok eksileri ve eksikleri vardı: En başta gelen hatamız ise, yaşadığımız ülkelerin burun buruna olduğumuz sosyal/siyasi/hukuki gerçeklerinden bihaber oluşumuz, onları göremeyişimz veya görmemezlikten gelişimizdi. Hayat ve siyaset tecrübesi epey eksik olan Batı Avrupa’daki Türkleri yönlendirenler de –bilerek veya bilmeyerek- Avrupa gerçeklerinden kopuk, Türkiye endeksli, bir siyasi hata yaptılar.

Eski siyasi/ideolojik alışkanlıklarını terketmede, veya onu gelişen ve değişen Avrupa/Dünya şartlarına göre yeniden şekillendirmede çok geç kalan Türkiye kökenli azınlık, AB’ndeki siyasi hayatta şimdi olması gereken noktadan çok uzaklarda duruşu ise, beklenen bir neticedir, çünkü; altyapıyı zamanında oluşturamadığı için hazırlıksız yakalanmıştır.

İnsandan hariç herşeye yatırım yapan insanımız, bugünlerde başta Almanya olmak üzere, Avrupa’nın belli başlı (Türkler’in yoğun olduğu) ülkelerinde politikaya soyunuyor, siyasi hayatta kendine bir yer edinmeğe çalışıyor amma!...Nereye, kime, hangi partiye?... “Sağcı” veya “Solcu” kimliğini kullanmaya kalksa:
a) Bu siyasi kimlik, eskisi gibi belirgin bir kavram taşımadığı için, yerine göre “sağcı”, “solcu”nun savunduklarına sahip çıkıyor, veya tam tersi de olabiliyor.
b) Yukarıdaki, ihtimalden ziyade gerçek olan bu durumun öyle olmadığını kabul etsek bile, yani; bir Alman’la aynı dünya görüşünü paylaşan bir Türk, “muhafazakâr” veya “sosyal demokrat” bir siyasi partide ne kadar ve nereye kadar anlaşabilirler?...

Meselâ, bilhassa Almanya’da yaşayan Türk kökenli bir insana genel hatlarıyla bakış açısı olarak, Alman ‘sosyal demokrat’la muhafazakâr kesimden ‘hıristiyan demokrat’ın arasındaki fark; fark yok, denecek kadardır.  Bu partilerde siyaset yapacak Türk kökenli politikacı, gayet tabii olarak mensup olduğu azınlığın farklılığından gelen kimlikle ilgili çıkarlarını korumak ve savunmak mecburiyetindedir. Eğer yapmaz veya yapamazsa; şahsiyet sahibi birisi olarak kendine, değilse, azınlık durumunda olan toplumuna ters düşer.

Alman “Yeşiller-Birlik 90” Partisi’nin bir dönem parlemanto milletvekili olan Cem Özdemir’in Almanya’nın haftalık ciddi dergilerinden birinde, mecliste ve değişik ortamlarda Türk kökenli oluşuyla ilgili laf atmalar, sataşmalar ve aşağılamaları anlatırken, “Beni Alman vatandaşı olarak içlerine sindirmeleri için, galiba cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç var” babından itirafı ve acı tesbitini hatırlıyorum. Yine bazı Alman siyasi partilerinde Türk kökenli bazı milletvekilleri vardır: Bunların içinde, partideki pozisyonunu, koltuğunu kaybetmemek için kendini inkâr derecesinde küçülenler olduğu gibi, çok zor şartlarda, klişeleşmiş peşinhükümlerle dolu zihniyetin önüne diktiği engelleri aşmak için mücadele verenler de var.

Gayemiz; karamsar bir tablo çizmek değil, yaşadığımız, şahidi olduğumuz Avrupa Türkü’nün gerçeklerini önce olduğu gibi görmek, sonra da mevcut siyasi ortamda, kırıp dökmeden, anlayarak ve anlaşarak, kendimizi nasıl temsil edebilir, ettirebiliz, üzerine düşüncelerimizi –faydası olur ümidiyle- ortaya koymaktır.
Not: Gelecek yazımızda, mevcut engelleri aşarak siyasete giriş yollarını arayacağız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI:


   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Mahmut Aşkar
Almanya siyasi hayatındaki yerimiz
Dr. Nebil Bozdoğan
Kozmetik cilt tedavisi amaçlı lazer uygulamaları
 Şensel Aşkın
Yüzleşme
Alperen Çelik
Saddam - ne idi, ne oldu, ne olacak?
Hidayet Kayaalp
´´Değişim mi, Gelişim mi?´´
Üzeyir Lokman Çaycı
Hazır mısınız çocuklar?
Ali Kılıçarslan
Anti-İslam kampanyası
İsmail Altıntaş
Yılbaşı ve Noel Üzerine Düşünceler…
Latif Çelik
Yıl 1907… Almanya´da 12 bin Türk işçisi…
Fikret Ekin
Ne olur, ne olmaz
Sizden Biri
Nadan elinden
Ismail Tüysüz
Yılbaşı ve noel kutlamaları hakkında neler biliyoruz
Ozan Yusuf Polatoğlu
Nice Saddam nice Bush geçti bu dünyadan
Sebahattin Çelebi
Memleket Gülüm
Ayten Kılıçarslan
Azınlık Türk kadın hareketi var mı?
Şefik Kantar
Terörün yeni yüzü
Muhsin Ceylan
Bekleyip, göreceğiz!