·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA SMS  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
·  CHAT  
·  NETMEETING  
   
   


  BAKIŞ

               Mahmut Aşkar

 

askar@turkpartner.de

   
AKILSIZIN  AKIL  HOCASI

Yaşadığımız çağ; akıl çağı, bilgi çağıdır. Büyük şirketler, bankalar ve hükümetlerin "akıl hocaları" vardır. Bunlara bazen "menecer", bazen "danışman" derler. Akıl sahiplerinin istişare yaptıkları, danıştıkları, fikirlerinden istifade ettikleri de akıllı insanlardır. Yapılan iş de akıllıca yapılan bir iştir.

Bazı akılsızların akıl hocaları kendileri gibi ya akılsızdır veya akıllı kurnazlardırlar. Gerek insanlık tarihi, gerekse günümüzde şahit olduğumuz sosyal-siyasi gelişmelerde bunun örneklerini görmek mümkün. Hatta kendi hayatımızda bile bazı konularda akıl danıştıklarımızın ya artniyetliliğinden ya da bilgisizliğinden kaynaklanan yanlış yol göstermelerinin cezasını çekmişizdir. Yani neticede, akılsızlık ettiğimizin farkına geç de olsa varmışızdır. "Vay benim akılsız başım! Bu adamın dediklerine nasıl da inandım.", türünden bir itiraf belki de bu konuda söylemek istediğimizin en güzel ifade ediliş şeklidir.

Konuyu biraz güncelleştirelim:
Saddam'ın akıl hocalığını bir dönemden sonra CIA'nin üstlendiğini Batı'lı kaynaklardan öğreniyoruz. Sekiz sene İran'la savaştırarak her iki taraftan yüzbinlerce müslümanın öldürülmesi yetmezmiş gibi iki-üç senelik bir savaş molasından sonra Saddam'ı yine aynı Amerikalı'lar bir oyuna getirip Kuveyt'e saldırttılar. Amerika Birleşik Devletleri'nin sinsi planı: Bölgede bir tehlike haline gelen Saddam Hüseyin'i yok etmektir.
Saddam, akıllı olsaydı Batı'nın ve ABD'nin oyununa gelmezdi. Akılsız: Saddam. Akıl hocası: ABD.
ABD'nin devlet başkanı şahsın kırk yaşına kadar alkolik olduğunu, kırkından sonra televizyon kanallarında amerikanvari "şov"larla din pazarlayan birisinin Bush'u dindarlaştırdığını da biliyoruz. ABD başkanı Bush; dünya basınında; hafifliği ve basitliği yüzünden alay konusu, petrol ve silah sanayisinden gelen lobici bakan ve danışmanlarının oyununa gelerek Irak'a (dünya kamuoyunu karşısına alma pahasına) savaş açtığı için de kirli bir savaşın çirkin kumandanı olarak yerden yere vuruluyor.
Bush, akıllı bir devlet başkanı olsaydı bugünkü düştüğü duruma ne kendisi ne de ülkesi düşerdi.
Akılsız: Bush. Akıl hocası: Ölüm makinası silahlarını satarak kazanç elde eden savunma sanayisinin, genelde İslam ülkelerinin petrol kaynaklarını kontrolu altına almış sömürgeci dev şirketlerin lobicileri.
Neticede, mübarek topraklar Saddam'a mezar olacağı gibi, Amerikan emperyalizmine de mezar olacak!
Ben kendimi bildim bileli, Kuzey Irak Kürtleri'ni ABD istediği gibi kullanıyor: Bazen Türkiye'ye, bazen İran'a ve çoğu zaman da Irak merkezi hükümetine karşı. Aynı seneryolar yine gündemde. Bu insanlar ne zaman akıl hocalarının sinsi planlarını anlayacaklar acaba? Daha doğrusu bu kadar tecrübeden sonra, "vay benim akılsız başım!" deme itirafında bulunduktan sonra, ne zaman kendi akıllarını devreye sokacaklar?
Bizim paşalar önce bir "Amerika seyahati" yapar, hemen ardından da tankları büyük şehirlerimizin sokaklarına sürerek, idareye (millet iradesine) el koyarlardı. Çünkü, akıl hocalarına akıl danışır ve akıllanarak(?) geri dönerlerdi. Altmışlı, yetmişli ve seksenli yılların sıkı yönetimleri, darbeler-ihtilalleri, sürgünler, hapisler ve idamları neticesinde ülke kendisini bir türlü toparlayamadı; ABD'ye hergün biraz daha bağımlı hale gele gele bu günlere geldik: Silah vermeyince ordumuz geri kalıyor, kredi vermeyince sanayimiz çöküyor, "Kürt" deyince telaşlanıyor, "Kıbrıs" deyince paniğe kapılıyoruz.

Neden? Çünkü, akıl hocası olarak onları seçmiş ve kabullenmişiz.
Niçin? Çünkü, kendi aklımıza güvenmeyerek akılsızlığımızı ortaya koymuş ve bunun cezasını çekmiş, çekmeğe de devam ediyoruz.
SAYFA BASI

Yazarın diğer yazıları:
Akılsızın akıl hocası
Neronların Savaşı
Şiddete dayalı siyaset 2
Şiddete dayalı siyaset
Gönlüm bugün sohbet ister
Davamın adamları neredesiniz?
Az gelişmişliğin özellikleri
Bizim savaşımız
“Muhteşem Osmanlı Çadırı“
Ortadoğu liderini  arıyor
İrticacılar yine hortluyor
Yol ayrımındaki Türkiye
Avrupa şeffaflaşıyor mu?
AB ne kadar samimi?
Karl ödülünün düşündürdükleri
Ben değişiyorum, Türkiye değişiyor
Ayak bağı olmayın!
Bu bayrak rüzgar bekliyordu
Avrupalı olmak; niçin?
Türk siyasi tarihinde yeni bir dönem
 Bir millet kurtarıcısını arıyor
Aman ehliyetsizin elinden
Bir "Vassiyetname" ve Ben
AB üyeliği çıkmaz ayın başında
Almanya siyasi hayatında Türklerin yeri
Ülküler öldü mü
Ölmesini de bilmek
Kerbela yahut Filistin
Bize benzemiyorsun
Korkak
Modern zamanların vatanseverliği
Çıplak 

Tufan'daki "Tufan"
Hayatı yaşamak
İbret
Yolun neresindesiniz?
Tadını çıkarmak
Gençlerim eyvah!
Düşmansız Yaşamak
"Enternasyonal  terörizme  karşı  savaş"
Sahipsiz Toplum
Meydan Okumak
Afganistan bombalanıyor
Medeniyetler çatışması veya tekerrür eden tarih
Dünyanın gündemindeki İslam ve Müslümanlar
11 eylül ve sonrası
Gönlünüz rahat mı?
Dibe Vurmadan Düze Çıkmaz
Taşralılar 
Bizimkiler
Mülakat
"KUTLU DOĞUM" VE İNSANLIK 
Dilimiz - Dinimiz
Geleceğimiz--Teminatımız
Utanmak
"Kadına Özel"
Odak Noktamızdaki İnsan
Hasbihal - 2
Toplumun Aynası

Hasbihal
Okuyormusunuz?

   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Mahmut Aşkar
Akılsızın akıl hocası
Ozan Yusuf Polatoğlu
Bağdat Bağdat
Sizden Biri
Teşekkür!...
İsmail Altıntaş
Veda Hutbesi ve İnsan Hakları
Fikret Ekin
İki Olay ve Hasta Kafa
Dr. Nebil Bozdoğan
Kellik tedavisinde son nokta: saç ekimi
Ali Kılıçarslan
Milletin parasıyla içki içmek
Muhsin Ceylan
Menfaat karşılığı susmak
Sizden Biri
Sahipsiz
Üzeyir Lokman Çaycı
Gurbet Çiçekleri
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bilinç
Şefik Kantar
Son ziyaret üzerine
Ismail Tüysüz
Yeşilçamda bir emekci
Latif Çelik
İyi geceler Türkiyem. Rahat uyu…
Ali Kılıçarslan
40 yıl önce 40 yıl sonra
Ramazan Alp
Şiirin yalnızlığı