DÜN ve BUGÜN
Leman
Kuzu
|
|
lemankuzu@windowslive.com
|
KENTLERDEKİ "ROBINSON CRUSOE’LAR" II
Yalnızlığın en kötüsü seni anlamayanların arasında
kalmaktır/ Hz.Mevlana
Küçücük dünya da büyük düşünen, yaratıcı ve vizyon sahibi insanlar,
büyük acılar ve büyük yalnızlıklar yaşamak zorundadırlar. Buna
adınız gibi yürekten inanın lütfen. Lütfen sanal değil
gerçek olun, gerçek düşünün...Sen ne kadar ince düşünürsen,
ne kadar hayatı anlayarak yaşarsan, ne kadar at gözlüğünü
çıkarırsan acıların ve yalnızlıkların da bir o kadar
oluyor...Maalesef, bunun önüne de kimse geçemiyor...
Sanırım, yaşamı ıskalayarak yaşamak ve hüznün gölgeye
vurduğu yer, bu olmalı. Yalnızlık bana göre çoğu zaman
iyidir...Hey orda mısınız? Sesinizi duyar gibiyim demiştim,
sesinizi duydum sağolun, kuru ve rahatsız edici ses
duymaktansa yalnız kalmayı tercih ederim...(bu cümlede
birşey aramayalım, lafın gelişi diyorum hani...) İnanın,
insanın kendisini dinlemesi kadar güzel bir duygu yoktur.
İnsanlar bazen hayatı renklendirmek için kalabalığın içine
atarlar kendilerini ve sonrasında o kalabalıktan sıyrılıp
kurtulmak için de dua ederler...Nedeni çok basit; ya
anlaşılmadıkları bir kalabalıkta nefessiz kalmışlardır, ya
da zarar görmüşlerdir. Tabii, bu bir tercih
meselesidir...Kısaca, beni anlayan bir insanı, anlamayan bin
insana değişmem. Eğer siz doğru rotadaysanız, büyük
kalabalıkların içinde kendinizi yalnız hissediyorsanız, bu
anlaşılmadığınızın göstergesidir...Bakınız, yalnızlık türü
kişiye göre değişiklik gösteren ve kişiye göre anlam kazanan
bir içsel duygudur...
Bazen insanı mutlu eden, bazen de çekilmez bir hal alan
yalnızlık zordur... Bazen kalabalık bir arkadaş grubu içinde,
bazen yaşadığınız aynı ev ve aynı bahçe içersinde bile
kendinizi yalnız hissedebilirsiniz...Yalnızlıktan kurtulmak
için can'a ihtiyaç vardır. Demek istediğim, yalnızlığın
giderilmesi yürekli, samimi ve çıkarsız dostluklarla olur.
Eğer bunlarda yoksa bir kuş, bir köpek, bir kedi
yalnızlığınızı giderebilir...Ya da ne bileyim kimsesiz bir
çocuğu sevin, kimsesiz bir yaşlıyı ziyaret edin...Mutlu olun!
Dedim ya, rahatsız edici kalabalıktansa, yalnız kalmayı
tercih ederim...Bu arada facebook, twitter vb...sosyal
paylaşım sitelerinin kuru, yavan ve binlere tavan yapmış
kalabalıklarıyla kendimizi kandırmayalım, sanalda değil,
gerçekte varolalım.
Karşılaştığımız bir başka yalnızlık türüyse, kendimizi
insanlardan soyutlayarak seçtiğimiz yalnızlık türü -ki bana
göre bunun altında yatan bazı nedenler var;
-Kişinin kendine olan güven eksikliği
-Karşı taraftan gelebilecek zarar endişesi (kuşku hali)
-Kompleks ve kendini saklama
-Hayata dair negatif düşünce ve tebessümsüz bakmak
-Psikolojik bazı nedenler vs...
Bu özelliği taşıyan insanlar, bana göre ya tedavi olmalılar,
olmuyorlarsa oldukları yerde kalmalıdırlar... Çünkü onların
kalabalığındansa, yalnızlık yeğdir. Biliyor musunuz, insanın
kendisini nasıl hissettiği de çok önemlidir.. Bana
sorarsanız, benden yalnızı yok, ama içimde hissettiğim asıl
duygu, ben bir ordu gibi kalabalığım...
Kendimi bir ORDU gibi görüyorum... İşte, işin düğüm noktası
burda çözülüyor... Bir kitap, bir tiyatro oyunu, sevdiğiniz
bir şarkı, bir kuş cıvıltısı, yeşeren bir ağaç ve bir
deniz'in seyri yalnızlığın giderilmesi ve kendinizi iyi
hissetmenizin anahtarı olabilir... Şunu unutmayın, kendinizi
nasıl hissediyorsanız yalnızlığınız ve kalabalığınız orda
başlıyor... Ara-sıra dağ başını karlar kaplasa da, kar
yağışından sonra gelen güneşi tebessümle anımsayın... İyi
düşünün, iyi yaşayın... Biliyorsunuz, artık bu sıcakta ne
kitap okunur, ne de makale yazılır...Kısa bir süre için
izninize ihtiyacım var, en kısa sürede yepyeni makalelerimle
yine sizlerle olacağım... Evet, hayata dair çok sevdiğim
kısa bir hikaye ile, şimdilik mutlu tatiller diliyorum
hepinize...
Hintli yaşlı bir usta, çırağının her şeyden sürekli şikayet
etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi.
Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı
usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini
söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer
içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.
...
“Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle “A...cı” diye
yanıt verdi. Usta gülümseyerek çırağını kolundan tuttu ve
dışarı çıkardı. Sessizce az ilerideki gölün kıyısına götürdü
ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su
içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının
kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
“Tadı nasıl?”
“Ferahlatıcı” diye yanıt
verdi genç çırak.
“Tuzun tadını aldın mı?”
diye soran yaşlı adamı, “Hayır” diye yanıtladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam,
suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve
şöyle dedi: “Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de
çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının acılığı,
neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman
gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını
genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak,
göl olmaya çalış.”
Leman KUZU©
İstanbul,
13 Haziran 2012
kuzuleman@yahoo.com
Yazarın diğer yazıları:
KENTLERDEKİ
"ROBINSON CRUSOE’LAR" II
KENTLERDEKİ
"ROBINSON CRUSOE’LAR" I
SADE(CE)
DÜŞÜNMELİ
KADIN
VE EMANSİPASYON
YAŞAM
DEDİĞİM II
TATSIZ
BİR RÜYA GİBİ!..
YAŞAM
DEDİĞİM-I
LİSAN-I
SEVGİ II
LİSAN-I SEVGİ
I
HAZİN
BİR SONBAHAR, YÜREKLER BUZLU !!!
GÖNÜL
BORCUNU UNUTMAMAK LAZIM!
HERKES BEN HAKLIYIM DİYOR,
HAKSIZ KİM?
BİR
TAS SU, BİR LOKMA EKMEK VE VİCDAN...
BİR
TAS SU, BİR LOKMA EKMEK VE VİCDAN...
YANILIYORSUNUZ,
TÜRKİYE YENİLMEYECEK!
EY
ŞEHR-İ ANKARA...?
AYNAYA
YANSIYANLAR!..
ÇELİŞEN
FİKİRLER
SERÜVEN
BAŞLIYOR...
ASLAN
PAYLARI (!)
ZAY
EDİLEN KADINLAR VE SİZ, EFENDİLER
DOSTLUK
VE BİRLİK AĞI
AMAÇ
BARIŞ MI YOKSA SÖMÜRÜDEN RANT MI?
KIRMIZI ÇİZGİLERLE HAYAT...
ZİHNİ
ZİNCİRE VURMAK!..
2011'E
ERTELENEN UMUTLAR!
İNSAN
HAKLARI VE WIKILEAKS ŞOKU
BAYRAMLARI
ANLAMLI KILMAK!..
O,
ÜLKEMİZE DOĞAN BİR GÜNEŞTİ!..
1923/2010 CUMHURİYET
SEVDASI BİTMEYECEK...
YAŞAMDAN
UFAK BİR KARE
ONLAR
DEĞERLİDİR, DEĞERİMİZDİR!..
NİCE
MUTLU BAYRAMLARA!
BARIŞ'IN
YOLU / THE ROUTE OF THE PEACE!
AMAÇ
DOĞRUYU BULMAK!
İSRAİL
VE İNSANLIK DRAMI!..
İNSAN
YANSIMALARI
YURTSEVERLER, SÖZÜM
SİZE!
SÖZDE
BAYRAK SAHİBİ DEĞİLİZ!..
KABUL
ETMİYORUZ!..
KADININ
SESİ
EY
DÜNYA, EY İNSAN HAKLARI NERDESİN?
SEVGİ
ZAMANI!..
YAŞAMDAKİ
BEŞ ÖNEMLİ DERS!..
2010
AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ İSTANBUL!.
MUTLULUĞUN
ADI 2010...
DÜNYA İNSAN
HAKLARI GÜNÜ / WORLD HUMAN RIGHTS DAY
SAYFA
BASI
|