İSLAM AVRUPA İÇİN BİR TEHLİKE Mİ?
Aachen’da faaliyet göstren Euro:Türk derneğinin konferanslar
dizisi içerisinde yapılan son konferansta, Avrupa´da son
günlerde çok konuşulan İslam nedir? İslam Avrupa için bir
tehlike teşkil eder mi? İslam ve terör birbiriyle bağdaşır
mı? gibi aktüel sorulara cevap arandı.
İlahiyatçı Dr. İsmail Altıntaş`ın almanca olarak hazırlayıp
sunduğu Konferansa Türk müslümanların yanında Almanlar ve
Kilise Kuruluşlarından temsilciler katıldı.
Sistematik bir şekilde konuyu inceleyen Dr. Altıntaş İslam
ve müslüman, Hz. Muhammed, Hz. Peygamber döneminde İslam,
Avrupa´da İslam, Terör ve İslam, Basına yansıtılan şekliyle
İslam temalarını irdeleyip bilgi verdi.
“11 Eylül olaylarından sonra bütün dünyanın bakışları İslam
ve Müslümanlar üzerine çevrildi. O günden bu yana İslamı
bilen ve bilmeyen herkes günlük olayları anlamaya yorum
yapmaya başladı. 14 Milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa’da
İslam korkusu, İslam Phobie yaygınlaştırılmaya çalışılıyor“
diyen Altıntaş Almanyada dini, sosyal ve kültürel alanlarda
faaliyet gösteren ve kısa adı DİTIB olan kurum hakkında kısa
bilgi verdikten sonra İslam ve Müslüman terimlerini
açıkladı. Dr. Altıntaş Arapça Sa-Li-Ma fiilinden terimlerin
türetildiğini (heil sein, unversehrt dein) barış ve
teslimiyet manalarını içerdiğini söyledi. Allah’a teslimiyet
ve onun koyduğu kurallar içerisinde diğer yaratılmışlarla
barış içerisinde yaşama, yaratıcıya şükür ve onun varlığını
kabul etmek olarak açıklanabilir dedi.
“İslam teolojisi içerisinde İslam Allah’a teslim olmak ve
Hz. Muhammed’e indirilenlere inanmak kabul etmektir!“ dedi.
Hz. Muhammedin hayatı ve peygamberliği ile ilgili de bilgi
veren Dr. Altıntaş Hz. Muhammede ve onun getirdiklerine
inanmayanların baskıları karşısında mücadelesinden örnekler
verdi.
“Peygamber hiç bir zaman silah taşımadı“ diyen Altıntaş
İslam araştırmacılarının tesbitlerine göre savunma amaçlı
silahlı mücadele ve savaşların sadece 36 gün sürdüğünü ve
toplam her iki taraftan 200 civarında insanın hayatını
kaybettiğini söyledi.
“Buna göre Peygamberin, kendisine indirilen dini savaş
yoluyle yaydığını iddia edilirse bunun nasıl olduğu
açıklanmalıdır“ diyerek İslam’ın onun Peygamberi tarafından
savaşla yayıldığını ileri sürmenin gerçeklikle
bağdaşamayacağını söyledi.
Peygamberin ölümünden sonra Müslümanlar tarihsel şartlar ve
farklı mülahazalarla tarafından yapılan savaşlar İslam
dinine maledilmemelidir. Hz Muhammedin hayatından örnekler
vermeye devam ederek, İslam’ın Avrupa’da yeni bir fenomen
olmadığını söyleyen Altıntaş Endülüs ile başlayan karşılaşma
sürecininin Osmanlılarla Balkanların İslamla tanıştığını, o
zamandan bugüne Kıta Avrupasında İslami Cemaatlerin
varlıklarını sürdürdüklerini belirtti.
Ortadoğu, Asya ve Afrikadan son 50 yıldır müslümanların iş
gücü olarak Avrupaya geldiğini bugün 3,5 milyon civarındaki
Müslüman nüfusun 2,7 milyonunu Türklerin oluşturduğunu, laik
bir gelenekten geldiklerinden dolayı belkide en
liberallerinin Türkler olduğunu söyledi.
Euro-İslam konusuna da değinen Altıntaş İslam’ın bütün
çağlara ve dünya coğrafyasına hitap ettiğini, belli bir
zaman ve coğrafyaya göre adlandılamayacağını söyleyerek,
Avrupa Hıristiyanlığı kavramı olmadığı gibi İslam’ın da bu
şekilde kavramsallaştırılmasının doğru olmayacağını ancak
farklı yorumların mümkün olabileceğini vurguladı.
İlim adamları ve Enstitüler tarafından yeni problemlere
cevaplar ve çözüm yolları aranabilir ama bunu Euro-İslam
olarak tanımlamamak gerekir.
Son zamanlarda terör eşittir İslam gibi gösterildiğini,
İslam’ın ise her türlü terörü reddettiğini söyleyen Altıntaş
Terörle Din yanyana olamaz. Dinlerin hedefi barış ve
huzurdur. İşaret edildiği üzere İslam’ın kelime manası
barıştır diyerek “İslam’da zorlama yoktur“ mealindeki Kur’an
ayetine atıfta bulundu. Kur’an ayetlerine göre insanlığın
Ademden çoğaldığını, Allah’ın insanları birbirleriyle
tanışıp/bilişmeleri için farklı milletler olarak yarattığını
açıkladı.
Bir canı öldürenin bütün insanlığı öldürmüş gibi sayılacağı
ayetini okuyarak İnsan hayatının saygınlığına ve önemine
dikkat çekti. Dolayısıyla hangi sebeple olursa olsun
öldürmenin yasak olduğunu belirtti.
Altıntaş sözlerini Muhammed Ali’den yaptığı alıntıyla
sürdürerek şunları dedi.
“İslam barış dinidir. İslam terörü veya insan öldürmeye
destek vermez. Ben burada oturup dünyanın İslam’ın ölüm dini
olduğu şeklinde düşünmesine izin veremem. Radikal insanların
İslam adına yaptıklarını gördükçe üzülüyorum. Bu radikaller
Allah’a karşı geliyorlar. Müslümanlar şiddete ve zorbalığa
inanmazlar. Şayet müslümanlar bu olayları yapmışsa İslam’ın
öğretisine ve emrine tecavüz etmiş sayılırlar.“
Maalesef İslam bir kısım insana göre hala terörün bir
parçası gibi görülmektedir. dedi.
Basında İslam konusuna da değinen Altıntaş haberlerde
olayların bile dini sembollerle birlikte gösterildiğini,
zaman zaman sıradan olayların bile İslam kelimesi ile
birlikte zikredildiğini söyleyerek medya etiğine dikkat
çekti.
Sonuç olarak barış, sevgi, saygı ve hoşgörü İslam’ın içinde
barındırdığı evrensel değerler manzumesidir. Her müslüman
içinde yaşadığı ülkenin sosyal ve kültürel değerlerine saygı
göstererek insanlarla barış ve huzur içinde yaşamalıdır. Bu
anlayış İslam’ın getirdiği evrensel değerlerin bir
parçasıdır.
Aachen, 28.11.2006
Yazarın diğer yazıları:
İSLAM
AVRUPA İÇİN BİR TEHLİKE Mİ?
"Karl
May, Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasındaki romanlarını
buraları hiç görmeden kaleme aldı"
Bizden
önce masallarımız gelmiş
”Avrupa’nın
Anası Anadolu” Konferansına İlgi Büyüktü
Son
İki büyük Revulusyonda İstanbul`un Önemi
Yılbaşı
ve noel kutlamaları hakkında neler biliyoruz
Zamanı
saklamanın sihri
Yeşilçamda
bir emekci
Milli
kültürümüz de nevruz
Düşen
Ecyad kalesi ile birlikte aklıma düşenler
Türk
avcı Alman “av köpekleri” yetiştiriyor
Türkiye'nin
Orkideleri koruma altýna
alýnmalý
Dağcılık
Spor
kavga deðildir
Baþarýlý
olmak zor deðil
SAYFA
BASI
|