·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA SMS  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
·  CHAT  
·  NETMEETING  
   
   


  RÖPORTAJ

            İsmail Tüysüz

 

Ismail@turkpartner.de



İSLAM AVRUPA İÇİN BİR TEHLİKE Mİ?

Aachen’da faaliyet göstren Euro:Türk derneğinin konferanslar dizisi içerisinde yapılan son konferansta, Avrupa´da son günlerde çok konuşulan İslam nedir? İslam Avrupa için bir tehlike teşkil eder mi? İslam ve terör birbiriyle bağdaşır mı? gibi aktüel sorulara cevap arandı.

İlahiyatçı Dr. İsmail Altıntaş`ın almanca olarak hazırlayıp sunduğu Konferansa Türk müslümanların yanında Almanlar ve Kilise Kuruluşlarından temsilciler katıldı.

Sistematik bir şekilde konuyu inceleyen Dr. Altıntaş İslam ve müslüman, Hz. Muhammed, Hz. Peygamber döneminde İslam, Avrupa´da İslam, Terör ve İslam, Basına yansıtılan şekliyle İslam temalarını irdeleyip bilgi verdi.

“11 Eylül olaylarından sonra bütün dünyanın bakışları İslam ve Müslümanlar üzerine çevrildi. O günden bu yana İslamı bilen ve bilmeyen herkes günlük olayları anlamaya yorum yapmaya başladı. 14 Milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa’da İslam korkusu, İslam Phobie yaygınlaştırılmaya çalışılıyor“ diyen Altıntaş Almanyada dini, sosyal ve kültürel alanlarda faaliyet gösteren ve kısa adı DİTIB olan kurum hakkında kısa bilgi verdikten sonra İslam ve Müslüman terimlerini açıkladı. Dr. Altıntaş Arapça Sa-Li-Ma fiilinden terimlerin türetildiğini (heil sein, unversehrt dein) barış ve teslimiyet manalarını içerdiğini söyledi. Allah’a teslimiyet ve onun koyduğu kurallar içerisinde diğer yaratılmışlarla barış içerisinde yaşama, yaratıcıya şükür ve onun varlığını kabul etmek olarak açıklanabilir dedi.

“İslam teolojisi içerisinde İslam Allah’a teslim olmak ve Hz. Muhammed’e indirilenlere inanmak kabul etmektir!“ dedi.

Hz. Muhammedin hayatı ve peygamberliği ile ilgili de bilgi veren Dr. Altıntaş Hz. Muhammede ve onun getirdiklerine inanmayanların baskıları karşısında mücadelesinden örnekler verdi.

“Peygamber hiç bir zaman silah taşımadı“ diyen Altıntaş İslam araştırmacılarının tesbitlerine göre savunma amaçlı silahlı mücadele ve savaşların sadece 36 gün sürdüğünü ve toplam her iki taraftan 200 civarında insanın hayatını kaybettiğini söyledi.

“Buna göre Peygamberin, kendisine indirilen dini savaş yoluyle yaydığını iddia edilirse bunun nasıl olduğu açıklanmalıdır“ diyerek İslam’ın onun Peygamberi tarafından savaşla yayıldığını ileri sürmenin gerçeklikle bağdaşamayacağını söyledi.

Peygamberin ölümünden sonra Müslümanlar tarihsel şartlar ve farklı mülahazalarla tarafından yapılan savaşlar İslam dinine maledilmemelidir. Hz Muhammedin hayatından örnekler vermeye devam ederek, İslam’ın Avrupa’da yeni bir fenomen olmadığını söyleyen Altıntaş Endülüs ile başlayan karşılaşma sürecininin Osmanlılarla Balkanların İslamla tanıştığını, o zamandan bugüne Kıta Avrupasında İslami Cemaatlerin varlıklarını sürdürdüklerini belirtti.

Ortadoğu, Asya ve Afrikadan son 50 yıldır müslümanların iş gücü olarak Avrupaya geldiğini bugün 3,5 milyon civarındaki Müslüman nüfusun 2,7 milyonunu Türklerin oluşturduğunu, laik bir gelenekten geldiklerinden dolayı belkide en liberallerinin Türkler olduğunu söyledi.

Euro-İslam konusuna da değinen Altıntaş İslam’ın bütün çağlara ve dünya coğrafyasına hitap ettiğini, belli bir zaman ve coğrafyaya göre adlandılamayacağını söyleyerek, Avrupa Hıristiyanlığı kavramı olmadığı gibi İslam’ın da bu şekilde kavramsallaştırılmasının doğru olmayacağını ancak farklı yorumların mümkün olabileceğini vurguladı.

İlim adamları ve Enstitüler tarafından yeni problemlere cevaplar ve çözüm yolları aranabilir ama bunu Euro-İslam olarak tanımlamamak gerekir.

Son zamanlarda terör eşittir İslam gibi gösterildiğini, İslam’ın ise her türlü terörü reddettiğini söyleyen Altıntaş Terörle Din yanyana olamaz. Dinlerin hedefi barış ve huzurdur. İşaret edildiği üzere İslam’ın kelime manası barıştır diyerek “İslam’da zorlama yoktur“ mealindeki Kur’an ayetine atıfta bulundu. Kur’an ayetlerine göre insanlığın Ademden çoğaldığını, Allah’ın insanları birbirleriyle tanışıp/bilişmeleri için farklı milletler olarak yarattığını açıkladı.

Bir canı öldürenin bütün insanlığı öldürmüş gibi sayılacağı ayetini okuyarak İnsan hayatının saygınlığına ve önemine dikkat çekti. Dolayısıyla hangi sebeple olursa olsun öldürmenin yasak olduğunu belirtti.

Altıntaş sözlerini Muhammed Ali’den yaptığı alıntıyla sürdürerek şunları dedi.

“İslam barış dinidir. İslam terörü veya insan öldürmeye destek vermez. Ben burada oturup dünyanın İslam’ın ölüm dini olduğu şeklinde düşünmesine izin veremem. Radikal insanların İslam adına yaptıklarını gördükçe üzülüyorum. Bu radikaller Allah’a karşı geliyorlar. Müslümanlar şiddete ve zorbalığa inanmazlar. Şayet müslümanlar bu olayları yapmışsa İslam’ın öğretisine ve emrine tecavüz etmiş sayılırlar.“

Maalesef İslam bir kısım insana göre hala terörün bir parçası gibi görülmektedir. dedi.

Basında İslam konusuna da değinen Altıntaş haberlerde olayların bile dini sembollerle birlikte gösterildiğini, zaman zaman sıradan olayların bile İslam kelimesi ile birlikte zikredildiğini söyleyerek medya etiğine dikkat çekti.

Sonuç olarak barış, sevgi, saygı ve hoşgörü İslam’ın içinde barındırdığı evrensel değerler manzumesidir. Her müslüman içinde yaşadığı ülkenin sosyal ve kültürel değerlerine saygı göstererek insanlarla barış ve huzur içinde yaşamalıdır. Bu anlayış İslam’ın getirdiği evrensel değerlerin bir parçasıdır.

Aachen, 28.11.2006

Yazarın diğer yazıları:

İSLAM AVRUPA İÇİN BİR TEHLİKE Mİ?
"Karl May, Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasındaki romanlarını buraları hiç görmeden kaleme aldı"
Bizden önce masallarımız gelmiş
”Avrupa’nın Anası Anadolu” Konferansına İlgi Büyüktü
Son İki büyük Revulusyonda İstanbul`un Önemi
Yılbaşı ve noel kutlamaları hakkında neler biliyoruz
Zamanı saklamanın sihri
Yeşilçamda bir emekci
Milli kültürümüz de nevruz
Düşen Ecyad kalesi ile birlikte aklıma düşenler
Türk avcı Alman “av köpekleri” yetiştiriyor
Türkiye'nin Orkideleri koruma altýna alýnmalý
Dağcılık
Spor kavga deðildir
Baþarýlý olmak zor deðil



SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Ismail Tüysüz
İSLAM AVRUPA İÇİN BİR TEHLİKE Mİ?
Yakup Yurt
Küresel Sessizlik
Mahmut Aşkar
“Yetiş Ya Muhammed, Yetiş Ya Ali”
Prof. Dr. Ümit Özdağ
2006'ya Girerken Kerkük-KKTC Hattı ya da Çağdaş Sakarya
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Enerjimizi Ulusal Sorunlarımızın Çözümüne Harcayalım
Ayten Kılıçarslan
Türkler şiddet kurbanı
Üzeyir Lokman Çaycı
Referandum ve halkın ortaya çıkan tepkisi
Orhan Aras
Aman da beyler kavgadan geldim yorgunum...
Fikret Ekin
Komplo Teorisi Yok-3
Yılmaz Kuzucu
Sanat, para, ahlak
Mustafa Can
Benzemek Aynısı Demek mi....
Nuran Yelkenci
Zaman Tüketen Ev Hanımları
Hidayet Kayaalp
Kendimizle İletişim
Ali Kılıçarslan
AB’nin hutbe rahatsızlığı
M. Ali Aladağ
Cemil Meriç’le Doğu’dan Batı’ya
Hasan Kayıhan
Avrupa Türkçesi veya Eurotürkisch
Halil Gülel
Gerçek Güzellik
Sebahattin Çelebi
İstanbul, hiçbir şeyim...
Şensel Aşkın
Küresel ruh krizi
Serdar Çelebi
ETU (Europaische Türkische Union)  ne yapıyor?
Betül Parlar
Sigara Bağımlılığı
Muhsin Ceylan
Berlin’e hayali bir soru
Ozan Yusuf Polatoğlu
Bir taraf ‘şan’ (!) alıyor
Bir taraf ‘perişan’ oluyor
Şefik Kantar
Bir Yürüyüşün Anotomisi
Yakup Tufan
Uyum nedir?
Latif Çelik
TİDAF rüşdünü ispat etti
Dr. Nebil Bozdoğan
Botox zehir mi ilaç mı?
İsmail Altıntaş
Akıl, Vahiy ve İslam Toplumları...
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bilinç