·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA SMS  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
·  CHAT  
·  NETMEETING  
   
   


  RÖPORTAJ

            İsmail Tüysüz

 

Ismail@turkpartner.de


„AVRUPA´NIN ANASI ANADOLU“ KONFERANSINA ILGI BÜYÜKTÜ

Aachen. Eurotürk derneğinin düzenledigi konferanslar dizisi devam ediyor. Tarih araştırmacısı  ve yıllarca Türkiye de yaşamış olan Anton Dierl`konuşmasında Avrupa kültürünün köklerinin Anadolu toprakları üzerinde atıldığını iddi ederek, örnekleriyle dinleyenleri hayran bıraktı. Her iki ülkenin tarihi ortak noktalarını bulmaya çalıştı. Anton Dierl konuşmasında özetle Milattan önce 722-705 yılları arasında Kral II. Sargon dönemindeAsurlulardan kaçan Doğu Anadolulu halk Etrüskler, önce Batı Anadolu sonra Truvadan gemilerle orta İtalya bölgesine gelerek yerleştiler. Getirdikleri bilgi ile kısa zamanda yüksek kültür medeniyetine ulaşan Etrüsklüler şehircilik, tarım, sanat, siyaset yönetimde yüksek medeniyete ulaştı. Avrupalı olmayan bu halkın kültürünü yaşam biçimini daha sonra alan Romalılar dünya kültür ve dünya imparatorluk gücüne ulaştılar. Etrüskler olmadan bir Roma İmparatorluğu düşünülemezdi. Roma kültürü indo-German bir kültür değildir.

  Avrupa Hiristiyanlığının kurucusu Paulus Hırıstiyan inancının yayılmasına Anadolu`da başlamış. Roma İmparatorluğu vatandaşı olması sebebiyle Anadoluda rahat hareket eden Paulus vaaz ve konuşmalarını önce Anadoludaki Yahudi cemaatlarına yapmış. Başarılı olamayınca çok tanrılı inanca sahip insanlara yönelmiş. Beyşehir gölü yakınlarındaki Yalvaç Hırıstiyanlık için sıfır noktası diyebiliriz. Heidnisch halkların Paulusun dinine girmeye başlaması ile birlikte Anadolu halklarına 6 Mektup yazmış. Bunlardan Galata`lı (Ankara) lara yazdığı mektupta belirlediği noktalar daha sonra Fransız ihtilalinin parolaları olmuş. Fakat İsa ismi bu noktalardan çıkarılmıs. Bu günde en azından teoride kalsa bile Batı toplumunun yaşam anlayışı şekline dönüşmüş. Bunlar 1-İsa içinde Hürriyet, 2-İsa içinde eşitlik, 3-İsa içinde Kardeşlik şeklinde söyleyebiliriz.
Paulus 5 Mektup Yunanlılara,1 Mektup Roma`ya yazmış. Burada Anadoluya verilen önem açık bir şekilde ortadadır.
Bu gün geçerli olan 4 İncil`de Anadolu Topraklarında yazılmıştır. Johannes İncili Efes`de. Lukas İncili Tarsus-Antakya`da Yunanca, Markus ve Matheus İncilleri Urfa da ilk yazılış şekliyle aramice yazılmış.

 Batı Hırıstiyanlığı için bu gün bile geçerli inanç şeklinin belirlendiği İznik (Nikea), Kadıköy(Kalceton) ve Üsküdar `da yani Anadolu toprakları üzerinde olduğunu anlatan Anton Dierl, gene bir Anadolu`lu olan Arius tarafından İskenderiye de Anadolu Konsillerinin verdiği inanç şekline karşı çıktığını anlatarak üçlü tanrı anlayışına karşı çıkmış.. İsa Peygamberi üçlü tanrı nın birleştiği tek varlık değil yaratılmış olduğunu  söyleyerek daha başka bir Hırıstiyanlık inancı ortaya koymuş.

Başlangıçta Arius`un ortaya koyduğu Arian inancı kuvvetli olmuş. Güney Galya, İspanya, Kuzey Afrika, İtalya, Hırvatistan, Macaristan, Güney Almanya Avusturya ve Göçer haldeki Ukrayna bölgesindeki Alman halkları Arian düşüncesindeki Hıristiyan inancına girmişler. 300 sene süren hangi inanç şeklinin hakim kılınacağı çatışmalarına Bizans bu halkları yok etmekle başlamış. 625 yıllarında bu halklar inanç değiştirerek Katolik inancına girmişler. Anton Dierl şayet bu halklar inançlarını değiştirmemiş olsalardı çok daha değişik bir inanç şekli olacaktı dedi. Ayrıca Maraş`lı Nestor`da üçlü inanç şekline karşı çıkarak Meryem sadece İsa`yı dünyaya getirendir diyerek kendine inanları tarafından Nestorian Kilisesi diye adlandırılan inanc biçimini kurmuşlar ve Romalılar tarafından yurtlarından doğuya doğru sürülmüşler. Bizans tarafından da sıkı takibe alınmışlar Suriye Mısır ve doğu Kiliseleri İslam’ın bölgede yönetime gelmeleriyle rahat nefes almışlar.
Orta ve Kuzey Avrupada Evangelik dünyasındaki reform hareketlerinin ayakta kalmasınının tek sebebi var diyen Anton Dierl; Katolik dünyasının iki cephede savaşmak zorunda olmasına bağlıyor. Bunlar birincisi Protestan ve Evangeliklere karşı olan cephe, ikincisi Karada ve denizlerde Osmanlıya karşı verilen savaştı diyerek Osmanlının Reform hareketlerinedirek veya dolaylı destek verdiğini söyledi.
Günümüz Avrupa müslümanlığına da türklerin katkıları olacağını söyleyen Anton Dierl Dinler veya halklar arası Diyalog tartışmalarında Türklerin sözü başkalarına bıraktığını, Anadolu tarihini Avrupa veHırıstiyanlık tarihini hiç argument haline getirmediklerini, bunu üzücü bulduğunu söyledi.
Haçlılar döneminde Hayatta kalan Almanlar Selçuklu da gördükleri ordu biçiminde Hırıstiyan Ordu  tarikatını kurmuşlar.Bu ordu 1375 yılına kadar Kılikya Bölgesi Ermeni prensliğine destek vermiş. Aynı ordu Baltık ülkelerine zorla Hırıstiyanlığı kabul ettirmiş. Günümüze bakarsak Avrupa Birliğine katılımda Zorla Hırıstiyanlaşmış Baltık devletleri kolaylıkla katılırken Avrupa Kültürüne  esaslı katkıları olan Anadolu daki şimdiki Türkiye ye engeller çıkarılıyor dedi.















Konuşmacı Anton Dierl, Eurotürk derneği Başkanı Dr. Okan Akın ve eşbaşkan Reiner Bertrand.
Konferansa katılanlardan bir Grup.



Yaza
rın diğer yazıları:

”Avrupa’nın Anası Anadolu” Konferansına İlgi Büyüktü
Son İki büyük Revulusyonda İstanbul`un Önemi
Yılbaşı ve noel kutlamaları hakkında neler biliyoruz
Zamanı saklamanın sihri
Yeşilçamda bir emekci
Milli kültürümüz de nevruz
Düşen Ecyad kalesi ile birlikte aklıma düşenler
Türk avcı Alman “av köpekleri” yetiştiriyor
Türkiye'nin Orkideleri koruma altýna alýnmalý
Dağcılık
Spor kavga deðildir
Baþarýlý olmak zor deðil



SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Ismail Tüysüz
”Avrupa’nın Anası Anadolu” Konferansına İlgi Büyüktü
Mahmut Aşkar
“Yetiş Ya Muhammed, Yetiş Ya Ali”
Prof. Dr. Ümit Özdağ
2006'ya Girerken Kerkük-KKTC Hattı ya da Çağdaş Sakarya
Yakup Yurt
şünüyorum, Öyleyse Varım (Descartes)
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Enerjimizi Ulusal Sorunlarımızın Çözümüne Harcayalım
Ayten Kılıçarslan
Türkler şiddet kurbanı
Üzeyir Lokman Çaycı
Referandum ve halkın ortaya çıkan tepkisi
Orhan Aras
Aman da beyler kavgadan geldim yorgunum...
Fikret Ekin
Komplo Teorisi Yok-3
Yılmaz Kuzucu
Sanat, para, ahlak
Mustafa Can
Benzemek Aynısı Demek mi....
Nuran Yelkenci
Zaman Tüketen Ev Hanımları
Hidayet Kayaalp
Kendimizle İletişim
Ali Kılıçarslan
AB’nin hutbe rahatsızlığı
M. Ali Aladağ
Cemil Meriç’le Doğu’dan Batı’ya
Hasan Kayıhan
Avrupa Türkçesi veya Eurotürkisch
Halil Gülel
Gerçek Güzellik
Sebahattin Çelebi
İstanbul, hiçbir şeyim...
Şensel Aşkın
Küresel ruh krizi
Serdar Çelebi
ETU (Europaische Türkische Union)  ne yapıyor?
Betül Parlar
Sigara Bağımlılığı
Muhsin Ceylan
Berlin’e hayali bir soru
Ozan Yusuf Polatoğlu
Bir taraf ‘şan’ (!) alıyor
Bir taraf ‘perişan’ oluyor
Şefik Kantar
Bir Yürüyüşün Anotomisi
Yakup Tufan
Uyum nedir?
Latif Çelik
TİDAF rüşdünü ispat etti
Dr. Nebil Bozdoğan
Botox zehir mi ilaç mı?
İsmail Altıntaş
Akıl, Vahiy ve İslam Toplumları...
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bilinç