A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu

Kendinizi değil kilonuzu yakın

·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  YAZARLAR  
·  SÖYLEŞİ  
·  EKONOMİ  
·  POLİTİKA  
·  SPOR  
·  DÜNYA  
·  KADIN & YAŞAM  
·  SAĞLIK  
·  MUTFAK  
·  ÇOCUKLAR  


  NETYAZI

     Ali Kılıçarslan

 

a.kilicarslan@web.de






ALMANYA’DA İSLAMİ CEMAAT HAYATI


Federal İçişleri Bakanlığı (Alman İslam Konferansı –AİK) adına BAMF (Federal Göç ve Mülteciler Dairesi) ve Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi (TAM) Vakfı tarafından yapılan “Almanya’da İslami Cemaat Hayatı” (Islamisches Gemeindeleben in Deutschland) konulu araştırma kamuoyuna tanıtıldı. (1)
Tam 510 sayfalık araştırma bir giriş ve iki araştırma olmak üzere üç bölümden oluşuyor:
1- İki ana başlık altında yapılan araştırmalar hakkında açıklayıcı düşünceler,
2. “Almanya’da İslami Kuruluşların Hizmetleri ve Yapıları” (Studie „Angebote und Strukturen der islamischen Organisationen in Deutschland“) araştırması,
3. “Almanya’da Müslüman Din Görevlileri” (Studie „Islamische Religionsbedienstete in Deutschland“ - IREB) araştırması...
Araştırmalarda, Almanya’daki islami cemiyetlerin hizmetleri ve yapılanmaları, kökenleri, eğitim durumları, din görevlilerinin görevleri, yasal (oturum) statüleri hakkında kapsamlı bir bakış açısı sunuluyor ve ayrıca cemevleri dahil 2 bin 350 ibadethane, imamlar/hocalar ve dedeler hakkında bilgiler veriliyor.

UYUM SÜRECİNDE DİN GÖREVLİLERİNİN İŞLEVİ
Almanya’da 835 cami ve cemevinde görev yapan 821 din görevlisi ile yapılan söyleşilerde ulaşılan sonuçları ana başlıklar halinde özetliyorum: Federal düzeyde yapılan ilk geniş kapsamlı araştırmalar neticesinde islami cemiyetlerin ve din görevlilerinin nitelikleri ve nicelikleri ortaya çıkarılıyor.
Almanya’daki islami cemiyetlerin ve din görevlilerinin, Müslümanların uyumunda çok önemli bir işleve sahip oldukları bilimsel olarak kanıtlanıyor.
Dini cemiyetlerde, cemaatin güvenini kazanmış “dini otorite” konumundaki din görevlilerinin, dini hizmetlerin yanı sıra içeride “arabulucu/uzlaştırıcı” olarak cemaatin sorunlarıyla ilgilendikleri ve dışarıda “muhatap” olarak cemiyeti de temsil ettikleri anlaşılıyor.
Dini cemiyetlerin/camilerin büyük bir bölümünde Türkiye kökenliler etkin olmasına karşın cemaatin, Almanya’daki müslüman nüfusun özelliğine uygun olarak genellikle farklı kökenlerden oluştuğu gözleniyor.
Çoğu cemiyetin, dini hizmetlerinin dışında toplumsal oryantasyonu sağlayan alanlarda da örneğin sosyal, terbiye/eğitim, sağlık konularında danışmanlık hizmeti ve ev ödevlerine yardım kursu verdiği görülüyor. Dini ve dini olmayan hizmetler arasında bir rekabet ilişkisinin söz konusu olmadığı; dini hizmetler ne kadar çeşitli ise, dini içerikli olmayan hizmetlerin de o kadar çeşitli olduğu ve dini cemiyetlerin yaklaşık üçte birinin gençler için Almanca kursu düzenlediği ortaya çıkıyor.
Genel olarak kadınların hizmetlerden az yararlandığı, dini içerikli etkinliklere daha fazla katıldıkları, fakat Alevi toplumunda kadınların, bütün faaliyetlere daha çok eşit oranda dahil olduğu tespit ediliyor.
Cemiyetlerin fiziki donanımı ve kaynakları (örneğin hizmet için gerekli birimler, mekanlar ve emlaklar), hem dini hem de sosyal hizmet çeşitliliğini belirleyen en önemli etken olduğu; sınır ötesi etkinliklerin daha çok istisnai ve aynı zamanda kaynaklara bağlı olduğu belirtiliyor.

DİN GÖREVLİLERİNİN DURUMU
Araştırmaya göre cemiyetlerde bir değişim süreci yaşanıyor. Görev yapan başkanların ve ziyaretçilerin yaklaşık yarısını ikinci nesil oluşturuyor. Bu konuda farklı inanç kuruluşları ve müslüman çatı kuruluşları arasındaki farklılıklar çok az. Cemiyetlerin yüzde 39’u ise inşaat projesi planlıyor.
Yine araştırmaya göre Almanya’da toplam 2 bin 350 cami cemiyeti ve cemevi bulunuyor; 2 bin 179 ibadethanede düzenli olarak bir imam veya dede görev yapıyor (DİTİB: 694, VIKZ: 240, IGMG: 176 ve cemevleri: 62). Diğer 88 dini cemiyette 84 din görevlisi düzenli olarak hizmet veriyor: Almanya Boşnaklar İslam Toplumu (Islamische Gemeinschaft der Bosniaken - IGBD), Almanya Arnavut İslam Merkezleri Birliği (Union der Islamisch-Albanischen Zentren in Deutschland - UIAZD), Almanya Faslılar Merkez Konseyi (Zentralrat der Marokkaner in Deutschland -ZMaD), Almanya Şii Toplumu (Islamische Gemeinschaft der schiitischen Gemeinden Deutschlands - IGS), Almanya Ahmediye Müslüman Cemaati (Ahmadiyya Muslim Jamaat Deutschland - AMJ).
Dini cemiyetlerde görevli imamlar ayrışık (heterojen) bir yapıya sahip ve yüzde 80’i Türkiye’den geliyor. Buna karşı alevi dedeleri daha bağdaşık (homojen) bir özelliğe sahipler ve söyleşi yapılan dedelerin tamamı (62) Türkiye kökenli.
Dini cemiyetlerin çoğunluğunda din görevlileri sınırlı süreyle hizmet veriyorlar. Bu uygulamaya, en çok DİTİB ve IGMG’de rastlanılıyor. Göç(men) kökenli veya göç kökeni olmayan Almanya’da yetişmiş din görevlisi sayısı oldukça az, fakat VIKZ’de görevli imamların ve alevi dedelerinin çoğunluğu burada yetişmişler. “Uzun süreli” ve “kısa süreli” (üç aylık) olmak üzere iki tür din görevlisi istihdamı var.

DİL BİLGİSİ SORUNUNA RAĞMEN HER ALANDA HİZMET
Araştırmada ortaya çıkan en önemli sonuçlardan biri de din görevlilerinin Almanca dil bilgisi eksikliği. Kendileri Almanya’daki müslüman nüfusun tersine, Almanca bilgilerinin yetersiz olduğunu belirtiyorlar. Fakat, din görevlilerinin eğitim düzeyinin Almanya’da yaşayan Müslümanların ortalama eğitim düzeyinden daha yüksek olduğu saptanıyor. 
Almanya’da çeşitlilik arz eden islami toplum (cemiyet ve cemaat) hayatı ile ilgili çalışmalar, büyük oranda gönüllü (fahri) olarak yürütülüyor. Alevi toplumunda dini hizmetler gönüllülük esasına göre yapılıyor. IGMG ve diğer Türk kökenlilerin etkin olmadığı cemiyetlerde gönüllü hizmet veren din görevlilerinin oranı yüzde 50. DİTİB ve VIKZ’de din görevlilerinin büyük çoğunluğu istihdam edilmişler.
Almanya’da camileri farklı ülkelerden gelen Müslümanların ziyaret etmeleri, imamlar için üstesinden gelinmesi gereken bir sorun. Çünkü, farklı dil ve kültür köklerine sahip inananların camiye uyumları da imamların görevleri arasında yer alıyor.
Din görevlileri, sadece geleneksel dini görevleriyle sınırlı bir alanda değil, ayrıca sosyal ve hakla ilişkiler gibi alanlarda da çalışıyorlar.
Din görevlileri, özellilkle sosyal, danışmanlık ve maneviyat rehberliği alanlarında mesleki ilerleme ve geliştirme eğitimine büyük bir ilgi duyuyorlar.
Din görevlilerinin büyük çoğunluğu diyaloğa açık bir İslam’ı temsil ediyorlar. Kamu okullarında İslam din dersi verilmesini, kendileri tarafından verilen dini eğitime bir rekabet olarak görmüyorlar ve dersin verilmesini, ayrıca Alman yüksek okullarında İslam din dersi öğretmenlerinin yetiştirilmesini de destekliyorlar.

CEMİYETLER VE DİN GÖREVLİLERİ
Din görevlilerinin yüzde 93’ü sünnilerden, yüzde 4’ü alevilerden ve geri kalan kısmı ise şiilerden, Ahmediyeler‘den ve diğerlerinden oluşuyor.
Din görevlisi olarak istihdam edilenlerin yüzde 80’ni Türkiye kökenli.
Alman vatandaşı din görevlilerinin oranı VIKZ’de, Aleviler’de ve Türklerin etkin olmadığı diğer cemiyetlerde daha fazla. VIKZ’nin imamlarının ve dedelerin çoğunluğu Alman vatandaşı olmasına karşın, IGMG ve DİTİB’de Alman vatandaşı bulmak istisna.
Çoğu camilerde kadınlar, bölünmüş bir alanda veya kadınlar mescidinde ibadet ediyorlar.
DİTİB ve IGMG camilerini 20 binden az nüfüslu yerleşim birimlerinde de bulmak mümkün.
Cami ve cemevlerinin en çok bulunduğu eyaletler sırasıyla Kuzey Ren Vestfalya (NRW), Baden-Württemberg ve Bavyera.
IREB araştırması ile DİTİB’e bağlı camilerde düzenli olarak 694 imamın çalıştığı belirleniyor. Fakat, bu imamlardan sadece 122’si ile söyleşi yapılabildiği ifade ediliyor.
DİTİB imamlarının hemen hemen hepsi Türkiye’den geliyor ve cami cemaatinin yüzde 95’ini de Türkiye kökenliler oluşturuyor.

SONUÇ VE ÖNERİLER
Araştırmaların “sonuç ve öneriler” bölümünde özellikle imamların dil bilgisi yetersizliği üzerinde durularak kısaca şu görüşlere yer veriliyor: Araştırmaya katılan imamların yüzde 14’ü Almanca bilgilerinin “çok kötü” hatta hiç olmadığını dile getiriyor. Bunun en önemli nedeni imamların geçici bir süre için Almanya’ya gelmeleri olabilir. Fakat, araştırmadaki bütün bulgular, hem Almanca bilgisinin hem de Alman toplumu hakkında bilginin imamlar için artarak önem kazandığını vurguluyor. Bu, farklı dil ve kültür köklerine sahip Müslümanların ve özellikle yeni yetişen nesillerin de camiye/cemiyete uyumu için bir gereklilik. Müslüman çocukların çoğunluğu ebeveynlerinin dilini anlamakta zorlandıkları için - örneğin İslam din bilgisi derslerinde – yanlış anlamaları önlemek de mümkün olmayabilir. Ayrıca Almanca bilgisi, danışmanlık, iletişim ağı ve dinlerarası diyalog için mutlaka gereklidir. Öngörülebilen bir süre içinde teoloji eğitimi görmüş iyi Almanca bilgisine sahip yeterli din görevlileri bulunamayacağından, yurtdışından gelen imamlar için ülke içinde ve dışında Almanca ve ülke hakkında bilgilendirme eğitimlerinin genişletilmesi öneriliyor. Bu konuda Goethe-Enstitüsü’nün bir süredir Türkiye’de ve Fas’ta imamlar için sunduğu kurslar model olarak gösteriliyor. Bu, DİTİB ve BAMF tarafından geliştirilen ve Almanya’da imamlık mesleğine paralel olarak sunulan “Uyum İçin İmamlar” (Imame für Integration) projesi için de geçerli. Bu anlamda din görevlilerine yönelik programların diğer kökenlilere ve cemaatlere de açılması tavsiye ediliyor.(2)

KISACA
Araştırmalarda ortaya çıkan sonuçları şu şekilde özetlemek mümkün: Din görevlilerinin hizmetlerinde başarılı olabilmeleri için iki dilli olmaları; hem ana dillerini hem de ortak iletişim dili Almanca’yı iyi bilmeleri gerekiyor. Araştırma(lar)da her ne kadar özellikle Almanca vurgusu yapılsa da, günümüzde sadece Almanca ile din hizmeti vermenin yeterli olmadığı bilinen bir gerçek.
Almanca dil (ve din) bilgisi, ana dilini anlamakta güçlük çeken yeni yetişen nesillere ulaşabilmek, farklı ülkelerden gelen Müslümanlar ile de anlaşabilmek, cemaatin ihtiyaç duyduğu alanlarda danışmanlık yapabilmek, diğer dini veya dini olmayan kurum ve kuruluşlarla iletişim ağı kurabilmek, toplumun farklı kesimleriyle diyaloğu güçlendirebilmek, cemiyeti farklı platformlarda özellikle dini alanlarda temsil edebilmek için mutlaka gereklidir. Bugünkü şartlarda ana dil(ler) ise cemaat(ler)e dinin doğru ve sağlıklı kaynaklara dayalı aktarılabilmesi için çok önemlidir. Ancak, imamların din hizmet(ler)ini aşan her alanda tek yetkili veya bütün işlerden sorumlu (Ein Imam für alle Fälle) gibi görülmesi ve gösterilmesi oldukça sorunlu. Zira, buna ne güçleri yeter, ne de bu şekilde doğru bir din hizmeti sunulabilir.
Sonuçların bu şekilde çıkmasının en önemli nedenlerinden biri de DİTİB’in, araştırmaya çok az sayıda imamla katılması olabilir.
Araştırmaları yorumlamadan aktarmaya çalıştım. Ancak, araştırmalar birçok alanda yorum ve tenkite açık görülüyor. Yani birebir bilimsel bir veri olarak alınabilir mi, açıklığa kavuş(turul)ması gerekiyor.

1- Islamisches Gemeindeleben in Deutschland - Zentrale Ergebnisse der beiden Studien „Angebote und Strukturen der islamischen Organisationen in Deutschland“ sowie „Islamische Religionsbedienstete in Deutschland“ im Auftrag der Deutschen Islam Konferenz, Forschungsbericht 13
http://www.bamf.de/SharedDocs/Anlagen/DE/Publikationen
/Forschungsberichte/fb13-islamisches-gemeindeleben.pdf?__blob=publicationFile
2- Islamisches Gemeindeleben in Deutschland: Fazit und Handlungsempfehlungen

 
SAYFA BASI

Yazarın diğer yazıları:

ALMANYA’DA İSLAMİ CEMAAT HAYATI
KRAFT’A İHTİYAÇ VAR
“Müslümanı Avrupalılaştırmak”
Almanya’da İslam İlahiyatı
TÜRKİYE GÖÇ VAKFI
Almanya’da Türk Varlığı
Şüpheler mutlaka giderilmeli
Kölnarena Konuşması/Buluşması
Koch’a siyasi ahlak dersi
Marco Paşa
Oy hakkı sözü ne oldu?
“Almanca'yı Koruma Yasası” mı?
Dönüş düşüncesi
Made in Germany
İlk kadın başbakan
Yeni meclis, eski kafa
AB’nin hutbe rahatsızlığı
Utandıran Pano
Doðru yazalým, doðru konuþalým!
Anti-İslam kampanyası
Sömürge Medeniyeti
Milletin parasıyla içki içmek
40 yıl önce 40 yıl sonra
Uyum mu, Kıyım mı?
Zihniyet Krizi
   
SAYFA BASI

Ali Kılıçarslan

Almanya’da İslam İlahiyatı
Göç hareketi yarım yüzyıllık bir süreçten sonra, özellikle göç edilen ülkelerde yeni bir boyut kazanmıştır. Devam

Mahmut Aşkar

Bu Vebal Kimin?
Bilgiye muhtacız, bilge başımızın tacı... Lâkin arınmış, durulmuş bilgi ve arındıran bilge! Devam

Yakup Yurt

14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ VE 3S KURALI…
Gül-diken bütününde esas olan güldür.
Devam

Hidayet Kayaalp

OYNAMADAN GÜLEBİLMEK
„Gülelim-oynıyalım“  şeklinde deyim üreten belki de az millet bulunur yeryüzünde. Devam

Ozan Yusuf Polatoğlu

Bitlis’de 5  Minare  İsviçre’de 4 Minare
İsviçre’nin Müslümanların yaşamadığı çok kenar çevrelerden yüksek oranda minareye hayır oyları çıkmış, yoksa minareyi çok başka bir şey mi sanıyorlar fıkradaki gibi… Devam

Muhsin Ceylan

Eğitim masallı uyum yalanları...
Günümüzdeki uyumla alakalı sıkıntıların sebeplerinin mevcut kanun ve uyugulamalar olduğunu Sayın Bakan bilmez mi? Devam

Leman Kuzu

SEVGİ  ZAMANI!..
SEVGİ  İNSANLARA VERDİĞİNİZ SÜRECE SEVGİDİR...   Devam

Yakup Tufan

GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLERİ
Almanya’da gerçekleşmesi arzu edilen gerçek bir uyum, ançak -gerçek bir demokratik hak- ve -eşitlik ilkesi- ile elde edilebilir. Devam

Orhan Aras

KIRMIZI GÜL
Ama hangimiz şimdiye kadar güzel öğütlere kulak vermişiz ki? Hangimiz bile bile hayatımızda pişmanlıklar yaşamamışız ki?
Devam

Prof. Dr. Hacı Duran

İsrail'in Arapları, Ermenistan'ın Türkleri
Türkiye ile Ermenistan'ın Zürih Protokolü çerçevesinde yeni bir süreci başlatması, barış adına iyi bir gelişmedir. Devam

Mehmet Ali Aladağ

Kötüler ve İyiler
Adam doğan güneşe sırtını çevirdi, batacak güneşten yana yüzünü döndü. Devam

Üzeyir Lokman Çaycı

Bu adam senin baban
Ay yıldızlı bayraklar da yıllar sonra yine devletin asil güçleriyle birlikte bölgede yerlerini almışlardı. Devam

Ayten Kılıçarslan

Köpekler ve İnsanlar
Hepimiz farklı zaman ve mekânlarda keşke dedik. Hem de bir defa değil binlerce kez söyledik…
Devam

Nurdoğan Aktaş

Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur

Tofiq Abidin

RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
 

İsmail Tüysüz

BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ

Doğan Tufan

Bizans Oyunlarına dikkat