Çocuğumuzu nasıl eğitelim?
Çocuk eğitimi konusunda çok baskıcı ya da çok serbest
olduğunu düşünüp endişeye kapılan anne ve babalar bilmelidir
ki, disiplin fiziksel ceza ya da abartılı maddi ödüllerle
sağlanmaz.
Çocuklukta belli davranışların edinilmesinde anne babalık
tutumlarının çok önemli olduğunu bilen anne babalar, “Çocuk
bir hata yaptığı zaman ne yapacağız? Ona hiç ceza vermeyecek
miyiz? Kardeşini döven çocuğu nasıl cezalandıracağız?
Sürekli etrafı karıştıran ve dağıtan çocuğa karşı nasıl
davranacağız?” veya “Yaptığı güzel davranışları için hep
ödül vermem zararlı mı, mesela yemeğini yedi, diye ona bir
çikolata verdiğimde bu doğru bir davranış olur mu?’ şeklinde
sorular sormaktadırlar. Bu yazımızda bu konuda dikkat
edilmesi gereken hususları incelemeye çalışacağız.
Anne babanın nasıl
yetiştirildiği önemlidir
Anne babalığın okulu aile olduğu için; kendi anne babasından
uygun şekilde eğitim alamayan anne baba bu konuda gerekli
eğitimi de almazsa daha çok problemle karşılaşmaktadır.
Genelde anne babanın çocuklara karşı davranışında kendi
çocukluklarında gördükleri iyi veya kötü davranış şekilleri
etkili olmaktadır. Sena Hanım şöyle dert yanmaktadır:
“Çocuğumu hiç dövmek istemiyorum; ama ne kadar kendimi
sıksam da yaptığı yaramazlıklarla beni o kadar perişan
ediyor ki sonunda dayak yedikten sonra bir kenara çekilip
oturuyor, sonra da ben vicdan azabı çekiyorum.”
Aslında çocuklar uyumlu bireylerdir. Anne babanın üzülmesini
onlar da istemezler. Çocukla başa çıkılmakta zorluk
çekiliyorsa bunun bazı sebepleri vardır. Çocuğun bazı
davranışları kişiliğinden, bazıları ise yaşının
özelliklerinden kaynaklanır. Örnek olarak 1–2 yaşlarındaki
çocuk, karşısındaki kişiyi bir obje gibi görebilmekte saçına
yapışıp yüzünü yırtabilmektedir. Daha sonra ailenin uygun
terbiye metodu ile çocuk duygusal açıdan gelişerek
karşısındakinin duygularını anlamaya kendisini karşısındaki
kişinin yerine koymaya başlar.
Hatasını önleyin
Çocuk, hata yapa yapa hata yapmamayı öğrenir. Bunun aşırı
olmaması için baştan tedbir alınmalıdır. Mesela 2–3
yaşındaki çocukla çarşıya çıkmadan önce “Sana alışverişe
gittiğimde istediğin bir şeyi alacağım; ama orada tutturman
benim neşemi kaçırıyor. Gel şimdi neler alabileceğimizi
söyleyeyim. İçlerinden birine orada karar verebilirsin.”
denilebilir. İlk aylarda uygun davranamasa da uyumlu olmayı
bu şekilde öğrenir. Yapılan araştırmalar eğitimde fiziksel
ceza veren veya çocuğunu sürekli eleştirip denetleyen anne
babaların çocuklarında baskıcı eğitim sonucu güvensizlik,
pasiflik, saldırganlık, davranış bozukluğu veya ruhsal
problemler ortaya çıktığını göstermektedir. Çocuğa ceza veya
mükâfat vermek değil, disiplini sağlamak gerekmektedir.
Fiziksel ceza olmadan da disiplini sağlamanın mümkün olduğu,
bilimsel araştırma sonuçlarının desteklediği bilinmektedir.
Çocuğu davranışının sonucu ile karşı karşıya bırakmak olumlu
durumda çocuğu teşvik edici olmakta, olumsuz durumda da
yaptığı hatayı anlamasını sağlamaktadır. Olumsuz davranıştan
uzaklaştırıcı yöntemler kullanırken etkisi en hafif olandan
başlanması önerilmektedir. Bir şeyden uzaklaştırırken kesin
veya biraz yüksek bir ses tonu kullanılabilir. Ses tonunun
çok sert olması dayak vb. olmadan bile korkuya yol
açabilmektedir. Teşvik ederken yumuşak destekleyici bir ses
tonu, çocuğun kendisine güvenini artırmakta ve güzel
davranışı pekiştirmektedir.
Teşvik edici övgü dolu sözler, engelleyici sözler, sert
bakış, ses tonu, el kol hareketleri mimik ve jestleri
kullanırken de davranışa göre en hafiften başlayarak tepki
gösterilmelidir.
Maddi ödül yerine
manevi ödül verin
Maddi ödül yerine manevi ödüllerin verilmesi tercih
edilirken çocuğun maddi, fiziksel ve biyolojik ihtiyaçları
mutlaka karşılanmalı ve bunlar bir ödül şeklinde değil tabii
olarak verilmelidir. Mesela ağlayan bir çocuğa ‘Susarsan
sana çikolata veririm.’ demek ağlama davranışını
pekiştirecektir. Bunun yerine yemeğini güzelce yiyen bir
çocuğa yemeğini yedin diye ödül olarak değil de yemekten
sonra çikolata vermek çikolatayı yemekten sonra yeme
alışkanlığını yerleştirecektir. Anne babanın kararlı olması
ve bunu çocuğa hissettirmesi gerekmektedir. Anne babanın
‘hayır’ demeden önce düşünmesi önemlidir. Eğer gereksiz yere
‘hayır’ demiyorsa çocuk bir zaman sonra uyum gösterir.
SAYFA
BASI
|