A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu Kendinizi değil kilonuzu yakın
·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  DÜNYA  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  SÖYLEŞİ  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  























Kılıç: Türk futbolunun kaderini tek başına Demirören'e bırakılmamalı

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye Futbol Federasyonu'nun özerk bir yapıya sahip olduğunu vurgularken, ''Türk futbolunun kaderini, geleceğini, akıbetini tek başına Yıldırım Demirören'e bırakmamak lazımdır. Elbette ki kararları onlar alacak, yönetecekler. Ama herkesin de destek çıkması lazım'' dedi.

Bakan Kılıç, NTV Spor'da yayınlanan röportajında, hiç kimsenin bu süreçte kenara çekilip de, 'Bakalım Yıldırım Demirören başarılı olacak mı, olmayacak mı?' demeye hakkının olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
''Türk futbolunun kaderini, geleceğini, akıbetini tek başına Yıldırım Demirören'e bırakmamak lazımdır. Tek başına yönetimine de bırakmamak lazımdır. Bırakmamaktan kastım şu; elbette ki onlar yönetecek, önemli kararları onlar alacak, o kararları kulüplerle ve kamuoyuyla onlar paylaşacaklar. Bu onların görevi. Ama herkesin de destek çıkması lazım. Türk futbolunun içinde bulunduğu zorluktan çıkabilmesi için, medyadan siyasete, sivil toplum örgütlerinden spor kurumlarına, kuruluşlarına kadar, herkesin bu sürece en azından psikolojik katkı sağlaması lazım. Öyle olmazsa ne olur? Sayın Aydınlar döneminde birtakım problemler gün yüzüne çıktı. Bu problemin kaynağında elbette ki Mehmet Ali Aydınlar ve yönetimi yoktu. Onlar da sorunları önlerinde buldular. Ama sorunların pek çoğu, arzu edilen ya da futbolu rahatlatacak çözümlere kavuşturulamadı. Şimdi o çözülemeyen sorunların Yıldırım Demirören yönetimi tarafından çözülmesi bekleniyor. 'Bakalım çözebilecekler mi, çözemeyecekler mi?' Böyle kolaycılığa kaçmaya kimsenin hakkı yok. 'Katkı verelim de çözsünler' demeliyiz, herkesin böyle demesi lazım.''

-TFF Etik Kurulu'nun değişmemesi-

Bakan Suat Kılıç, ''Demirören'in Etik Kurulu'nu değiştirmemesini doğru buluyor musunuz?'' sorusu üzerine de şöyle konuştu:
''Bu konularda ben prensip olarak yorum yapmayı doğru bulmuyorum, fakat öngörüş olarak şunu kayda geçirebilirim; kendisi tek aday olarak yarışa katıldı. Çok sayıda aday çıktı ama adayların pek çoğu yarıştan çekildi ya da adaylık dilekçesini Divan'a vermeleri için gereken 60 imzayı bulamadığı için yarıştan çekilmek zorunda kaldılar. Görebildiğim kadarıyla hemen her kulübün TFF'nin yeni yönetiminde temsilcisi var. Kulüpler Birliği Vakfı, yeni başkanı ve yönetimini desteklediğini deklare etti. Dolayısıyla bu yönüyle bakıldığında, TFF'nin yeni yönetiminin aldığı kararların, aynı zamanda Türk futbol ailesinin görüşlerini de yansıtan kararlar olduğu düşünülebilir. Ama 'doğrudur, yanlıştır' diye yorum yapmam.''

-Şike davası-

Futboldaki şike davasında yaşanan süreci de değerlendirmesi istenen Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Fenerbahçeli olup olmamak önemli değil, birinin yanında ya da karşısında olmak da önemli değildir. Bu süreçte herkesin beklentisi, mutlak adaletin gerçekleşmesi yönünde olmalıdır. Benim beklentim adaletin gerçekleşmesidir. Ha, o nedir? Onu ben bilemem. Onu bilecek olan davaya bakan Türkiye Cumhuriyeti'nin savcı ve hakimleridir. Onların, Türkiye Cumhuriyeti'nin yürürlükteki kanunlarını en iyi yorumlayacaklarını, önlerindeki olaya en iyi uygulayacaklarını düşünmek dışında bir seçeneğimiz yoktur. İçerde kim olursa olsun, isterse dışardakiler olsun. Herkes için tek dileğim var, adaletin gerçekleşmesi ve vicdanların rahatlatılması. Bunun ötesinde kimse beklenti içinde olmamalı. Birileri Fenerbahçeli değil diye farklı bir adaletsizlik beklememeli, Fenerbahçeli olanlar da farklı bir adaletsizlik beklememeli. Adalet gerçekleşsin de ne olursa olsun.''

-''Çok zaman kaybetmeden önemli kararlar alınması gerekir''-

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye'de futbola ilginin soğutulmaması, futbolseverlerin futboldan soğumaması gerektiğini belirterek, ''Çok zaman kaybetmeden önemli kararlar alınması gerekir'' dedi.

UEFA'nın uzun süredir yaşanan süreçle ilgili sessiz kalmasıyla ilgili bir soruyu cevaplayan Bakan Kılıç, şunları kaydetti:
''Benim görebildiğim kadarıyla TFF ile UEFA arasında bilgi köprüsü var. Şu tarihten bu yana sessiz kalıyor olmaları, bir kopukluğun göstergesi değil, bilakis yapılan bilgilendirmelerin neticesindedir diye düşünüyorum. Yeni dönemde TFF ile UEFA arasında görüşmelerin daha da sıklaştırılmasını, bunun yanında şeffaflaştırılmasını ve kamuoyunun da daha sık ve açık bilgilendirilmesini ümit ve temenni ederim. Türk futbolunun sorunları tek başına Türkiye'de çözülecek sorunlar değil. Tabii ki UEFA'ya bakan yönü ve boyutu da var. Ama aynı zamanda Türkiye'de yaşanan bir boyutu da var. Türkiye'de futbola olan ilginin soğutulmaması, futbolseverlerin futboldan soğumaması lazım. Çok zaman kaybetmeden önemli kararlar alınması gerekir.''

-Avcı'yı tebrik etti-

Bakan Kılıç, görevdeki ilk maçında dün cesur kararlar alan A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı'yı tebrik etti.

''Ne zamandan sonra Abdullah Avcı bu kadrodan verim alır, onu bilemiyorum. Bunun için gerçek futbol adamı olmanız gerekir'' diyen Suat Kılıç, şunları söyledi:
''Dün maçı Bursa'da izledim. İkinci yarıdaki takım, ilk yarıdan bambaşka takımdı. İkinci yarının ikinci bölümündeki takım da, ikinci yarının ilk bölümündeki takımdan daha istekli ve gayretliydi. Dolayısıyla şunu görmek lazım; listeye baktım, ilk 11'in içinde 10 ayrı takımdan oyuncu vardı. 4 yabancı takımdan gelen oyuncu vardı. Yaş ortalaması 23'tü. Abdullah Avcı'yı tebrik ediyorum, ilk sınavında bu kadar cesur bir karar aldığı için. Reform ya başta başlar, ya hiç başlamaz. Reforma giden ilk adımı ilk karşılaşmasında atarak, cesaretini, dirayetini, otoritesini ortaya koydu. Abdullah Avcı, 'Kimin bakışı ne olursa olsun, ben cesur kararlar alabilecek ve bu kararları sahaya taşıyıp, uygulayabilecek bir hocayım' dedi. Bu önemli. 'Takımın dilini konuşan bir hoca lazım' demiştim. O zaman kastettiğim o dönem itibariyle Türkçe'ydi. Bugün artık sadece Türkçe'yi değil, takımın gönül dilini de, duygu dilini de konuşabilen bir hoca var. Sadece Abdullah hocaları değil, ağabeyleri de olacaktır. Genç yetenekler, tecrübeli ağabeyleriyle birlikte çok daha büyük işler başaracaklar.''

Suat Kılıç, milli takım hocasının adaletinin de tartışılmaması gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Türkiye'deki her oyuncunun şunu bilebilmesi lazım: 'Abdullah hoca en adil, en dengeli kadroyu çıkardı' diyebilmesi lazım. Milli takım seçildiği zaman, her takımdan bir oyuncu temsili olarak alınsın mantığıyla kurulmaz. Her takımın en iyileri, kadronun ihtiyaçları gözetilerek alınır. Abdullah Hoca bunu yapabilecek kararlılıkta bir hoca. O nedenle önünü açmak lazım. Milli formayı giydikten sonra hangi futbolcunun Fenerbahçeli, Trabzonsporlu ya da Galatasaraylı olduğunun önemi yoktur. Önemli olan kırmızı-beyaz formayı sırtına geçirmiş olmasıdır. Herkesin böyle bakması lazım.''


 

Mahmut Aşkar

İnandığınız gibi misiniz, yoksa Yaşadığınız gibi mi?
İddiası, gayesi, ideali, davası, inancı, ülküsü, insana ve insanlığa dair kaygısı, mesuliyeti olanlaradır sözüm: Devam

Yakup Yurt

KASITLI DÜZENSİZLİK
Yalnızlığa, sevgisizliğe, açlığa, sefalete, cahilliğe, krize, hastalıklara, umutsuzluğa karşı herkes sürekli direnişte... Devam

Prof. Dr. Hacı Duran

Seçmen Haritalarının İdeolojisi sa
Seçmenlerin oy verdikleri partilerle örtüşen bir ideolojilerinin olduğu varsayımı bana göre şüphelidir.
Devam

Hidayet Kayaalp

ÇAKMA LİDERLİK
Her şeyin çakması tuhaf oluyor ama, liderliğin çakması biraz da komik oluyor. Devam

Yakup Tufan

AVRUPA’DA AİLE YAPIMIZDAKİ DİNAMİKLER VE DİNAMİTLER
Avrupa’da Türk aile yapısında bozulmanın önüne geçmek  mümküm olmayacak mı? Devam

Ayten Kılıçarslan

ALMANYA’NIN ÜÇ SORUNU
B
unlar önem derecesine göre eğitim, islam düşmanlığı ve demografi olarak sıralanabilir. Devam

Prof. Dr. Ramazan Demir

“Türk” Kelimesine Kimler Karşı..!
Türk Milleti de böylece baskı altına alınarak sindirilmeye çalışılmakta; sürekli kışkırtma, sürekli hakaret içerikli söylemlerle Milletin sabır sınırları zorlanmaktadır...
Devam

Leman Kuzu

DOSTLUK VE BİRLİK AĞI
Hepimizin bildiği gibi insan doğası gereği sosyaldir ve bilinen bu gerçekle birbirlerine her daim ihtiyaç duyarlar.  Devam

Şefik Kantar

Wikilizm ve Wikilistler
Amerikan gizli belgelerinin ortaya dökülmesinden doğan hazzı gören Wikilistler, başka ülkelerin, başka odakların, kurumların belgelerine yönelecekler. Devam

Muhsin Ceylan

Populizmin çocuğu Sarrazin
Türkleri, Arapları ve Müslümanları aşağılayan söz ve iddialarla Almanya’da çoğunluk toplumu nezdinde kahraman(!) olmak hiçte zor değilmiş. Devam

Orhan Aras

SONBAHAR
Bu gurbet, bu sessiz gökyüzü, bu uzayıp giden yollar, bu benden ilgisiz insanlar oldukça hüzünlenmeğe hakkım yok benim. Devam

Ozan Yusuf Polatoğlu

YAZIKLAR İSRAİL’E
Korsan devlet ayıbı
Böyle vurdu sahile..

Devam

Mehmet Ali Aladağ

Bizim Sofistike ve
Komplike Aydın
Eğer bu söylediklerini sen anladıysan, ben de senin gibi olayım... Kafası karışık, zihni bulanık, şaşkın herif! Devam

Nurdoğan Aktaş

‘’Beyaz Hüzün’’e ‘’Merhaba Olsun’’
Batı Avrupa ülkelerinde yaşayanlar Türkülerin gücünü en iyi bilen ve bilmesi gereken insanların başında gelirler.  Devam

Ali Kılıçarslan

“Müslümanı Avrupalılaştırmak”
Avrupa’nın mı islamlaştığını, bir başka deyişle müslümanlaşacağını öğrenmek isteyenler, özellikle Almanya Türkleri’nin geleceği hakkında fikir yürütenler, bu kitabı mutlaka okumalılar. Devam

Nuran Yelkenci

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Müslüman Türk Kadınının Yeri...
Ev ekonomisini en iyi şekilde yönetebilen akıllı, eğitimli bir kadın neden ülkeyi
 yönetemesin?
Devam

Üzeyir Lokman Çaycı

Çocuklar bizim!
Gerekirse suç işlenen bölgelere psikologlar, spor öğretmenleri, antrönerler,  spor salonları, kütüphaneler,  götürülmelidir... Devam

Umut Bulut

Kalıbınıza tüküreyim

Tofiq Abidin

RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
 

İsmail Tüysüz

BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ

Doğan Tufan

Bizans Oyunlarına dikkat