|
Bülent Arınç: Büyükelçimizi geri çağırdık
Başbakanvekili
Bülent Arınç,
Başbakanvekili Bülent Arınç,
İsrail’in
Gazze’ye
yardım götüren gemilere yaptığı saldırıyı "şiddetle lanetlediklerini"
ifade ederken "İsrail hükümeti bu insanlık dışı eylemiyle masum
insanları hedef alarak barışı, insanlığı ve bütün insani değerleri hiçe
saydığını bütün dünyaya göstermiştir. Herkesi şoke eden bu saldırı
İsrail hükümetinin yürüttüğü şiddet politikasının ulaştığı pervasızlığı
da bir kez daha ortaya koymuştur. Uluslararası hukuka tamamen aykırı
olan, medeni bir ülkenin devlet aklına uygun düşmeyen, hiçbir insani
hassasiyeti gözetmeyen bu kanlı operasyon insanlık tarihine kara bir
leke olarak geçecektir" dedi. Arınç, İsrail’in bu saldırısına tepki
olarak İsrail Büyükelçisi’nin
Ankara’ya
geri çağırılmasına, İsrail’le gündemde olan 3 tane müşterek askeri
tatbikatın iptal edilmesine, bugün İsrail’de U-18 Futbol Genç Milli
takımının yapacağı maçların iptal edilmesine karar verildiğini bildirdi.
Arınç, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi’ni
acilen toplantıya davet ettiğini, Başbakan Erdoğan’ın da
Şili
Cumhurbaşkanı’yla görüşmesinin ardından programını keserek
Türkiye’ye
döneceğini açıkladı.
Arınç,
İskenderun’da
6 askerin şehit olması ve Gazze’ye
insani yardım
götüren geminin İsrail’in saldırısına uğramasıyla ilgili bir basın
toplantısı yaptı. Yaralı askerlerin tedavilerinin sürdüğünü bildiren
Arınç, "Bu insanlık dışı saldırıyı gerçekleştiren
terör
örgütünü lanetliyoruz. Teröristlerin yakalanması için operasyonlar
sürmektedir. Demokratik gelişmelerin ve ekonomik kalkınmanın hız
kazandığı her dönemde ortaya konan bu kirli oyunlar kesinlikle amacına
ulaşamayacaktır. Bu hain saldırıyı bir kez daha lanetlerken
şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, erlerimizin
ailelerine ama bütün milletimize başsağlığı diliyorum" diye konuştu. Bu
konuyla ilgili olarak Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın
gece 12’den saat 5.30’a kadar 3 defa kendisini aradığını, ilgili
makamlarla ve askeri yetkililerle biraraya gelerek gereken tedbirlerin
süratle alınması talimatı verdiğini ifade etti. Arınç, Başbakan
Erdoğan’ın şehitlere rahmet, yaralılara şifa, millete de başsağlığı
dilediğini aktardı.
-"BU KANLI OPERASYON İNSANLIK TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEK"-
İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemiye saldırması üzerine
Başbakanlık’ta
6.30’da Milli Savunma Bakanı
Vecdi Gönül,
İçişleri Bakanı
Beşir Atalay,
Dışişleri Bakanlığı
Müsteşarı ve kriz masasının başındaki büyükelçiler,
Genelkurmay
Harekat
Başkanı Korgeneral Mehmet Eröz,
Deniz Kuvvetleri
Kurmay Başkanı Koramiral Nusret Güner ve Deniz Harekat Eğitim Dairesi
Başkanı Tuğamiral Cem Çakmak ile biraraya geldiklerini ve konuyu enine
boyuna incelediklerini anlattı. Gazze’ye yardım götüren gemiye uygulanan
ve sayılarını kesin olarak bilinmeyen ölü ve yaralıların bulunduğu
operasyon sonrasında bazı dış temasları yaptıkları için bu saate kadar
kesin bir açıklama yapmalarının mümkün olmadığını dile getiren Arınç,
şöyle konuştu:
"Türkiye
Cumhuriyeti bütün kurum ve kuruluşlarıyla gelişmeleri
yakından takip etmekte ve tüm boyutlarıyla meseleleri değerlendirerek
doğru adımları atmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti uluslararası hukukun
bütün imkanlarını kullanacaktır. Yaklaşık 35 aydır abluka altında olan
ve İsrail tarafından
ambargo
uygulanarak bir temerküz kampına dönüştürülen Gazze halkına insani
yardım, gıda ve ilaç taşıyan 33 ülkeden 600 insanın içinde olduğu
‘Gazze’ye özgürlük’ filosunda bulunan insani yardım gemileri bugün sabah
saat 4.20 sıralarında uluslararası sularda İsrail Hava Kuvvetleri
tarafından saldırıya uğramış, ölü ve yaralıların olduğu olayda yardım
gemilerine el konulmuştur. İsrail Hava Kuvvetleri’nin tamamen sivil,
sadece ve sadece insani yardım taşıyan gemilere yaptığı bu saldırıyı
Türk milleti ve Hükümet adına şiddetle lanetliyoruz. İsrail hükümeti bu
insanlık dışı eylemiyle masum insanları hedef alarak barışı, insanlığı
ve bütün insani değerleri hiçe saydığını bütün dünyaya göstermiştir.
Herkesi şoke eden bu saldırı İsrail hükümetinin yürüttüğü şiddet
politikasının ulaştığı pervasızlığı da bir kez daha ortaya koymuştur.
Uluslararası hukuka tamamen aykırı olan, medeni bir ülkenin devlet
aklına uygun düşmeyen, hiçbir insani hassasiyeti gözetmeyen bu kanlı
operasyon insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Bu
sorumsuzluğa sebep olan siyasi karar mekanizmaları uluslararası topluma
ve insanlık vicdanına hesap vermekten kurtulamayacaktır."
-İSRAİL BÜYÜKELÇİSİ GERİ ÇAĞIRILDI-
Arınç, açık denizlerde gerçekleşen ve uluslararası hukuka tamamen aykırı
bir şekilde yapılan bu saldırının hiçbir gerekçeyle haklı
gösterilemeyeceğini, hiçbir mazeretle de izah edilemeyeceğini
vurgularken ". İnanıyoruz ki 73 milyon Türk insanının yanısıra bütün
insanlık dünya barışına, masumiyete ve insanlığa yapılan bu saldırıyı
lanetleyecektir. Bütün vatandaşlarımızın metanetini koruyacağını, Türk
milletinin büyüklüğüne, vakar ve sağduyusuna uygun bir şekilde hareket
edeceğine gönülden inanıyoruz" dedi.
Olayın haber alınması üzerine Başbakanlık’ta bir kriz değerlendirme
toplantısı yapılarak atılacak adımların kararlaştırıldığını bildiren
Arınç, "Öncelikle bu çerçevede İsrail Büyükelçimiz Ankara’ya geri
çağırılmıştır. İsrail’le gündemde olan 3 tane müşterek askeri tatbikatın
iptal edilmesine karar verilmiştir. Bugün İsrail’de U-18 Futbol Genç
Milli takımımız bulunuyordu ve iki maç yapmak üzere İsrail’e
gitmişlerdi. Genç Futbol Milli takımımızın maçları iptal edilmiştir ve
Türkiye’ye dönmek üzeredirler. Şu anda
Venezuela’da
bulunan ve
ABD’ye
geçmek üzere olan Dışişleri Sayın Bakanımız Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi’ni acilen toplantıya davet etmiştir. Bununla birlikte Türkiye,
İslam
Konferansı Örgütü,
Arap Birliği,
Avrupa Birliği
ve ilgili tüm kuruluşlarla gereken temasları kurmakta, uluslararası
kuruluşlar göreve davet edilmektedir. Ayrıca Sayın Dışişleri Bakanımız
ve Savunma Bakanımız Vecdi Gönül,
İsrail Savunma Bakanı
Ehud Barak’la
bir telefon görüşmesi yaparak tepkilerimizi, hassasiyetimizi ve
kararlılığımızı ortaya koymuştur" diye konuştu.
-"BU İNSANLIK VE HUKUK DIŞI SALDIRI KESİNLİKLE BİR KARŞILIK BULMALIDIR"-
Arınç, gemide bulunan vatandaşların güvenliklerinin sağlanması ve
yaralıların tedavi edilmelerinin temini için gerekenlerin yapıldığını
ifade ederek "Gemilerdeki gönüllüler acilen ve güvenlik içinde
ülkelerine geri gönderilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir
an evvel iadesini ve el konulan gemilerin serbest bırakılmasını istiyor
ve bekliyoruz. Ayrıca tüm yaralıların tedavilerinin de Türkiye’ye
getirilerek yapılması üzerine gereken girişimlerde bulunulmuş ve
ülkemizde tüm tedbirler alınmıştır" dedi. Arınç, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Olayın yaşandığı bu saatlerden bu yana saldırıyı perdeleyen ve
uluslararası toplumun bilgi almasını engelleyen İsrail’in dünya
kamuoyunu doğru bilgilendirmesi ve uluslararası işbirliğinden
kaçınmaması gerekmektedir. İsrail’in bu aşamada sergileyeceği tavır
bütün dünya kamuoyunca ibretle izlenmektedir. Evvelce Gazze’de masum
sivillerin hayatına kasteden İsrail’in bu saldırısının cevapsız
kalmayacağı, Türkiye’den ve uluslararası toplumdan gereken yanıtı
alacağı şüphesizdir. Konvoyda vatandaşları bulunan ilgili ülkelerle
temas ve eşgüdüm içinde bundan sonra atılacak adımlar özenle
müzakere
edilecektir. Bu vesileyle bir kez daha ifade ediyoruz İsrail, Gazze’ye
yönelik insanlık dışı ambargoyu derhal kaldırmalı ve
Filistin
halkına gönderilen insani yardımların yerine ulaştırılmasına engel
olmamalıdır."
Saldırıda yaşamını yitirenler için başsağlığı dileyen Arınç, "Masum
insanların ölüm ve yaralanmasına yol açan
silahlı saldırı
hakkında gerekli soruşturmanın yapılması ve sorumluların
cezalandırılması için her türlü girişimde bulunulacaktır. Bu insanlık ve
hukuk dışı saldırı kesinlikle bir karşılık bulmalıdır. Bu karşılık da
hukuki ve cezai noktada olmalıdır. Saldırıyı gerçekleştirenler,
yönlendirenler ve bu operasyon kararını verenler kesinlikle
sorumluluktan kurtulamamalıdır" diye konuştu.
-"BAŞBAKAN PROGRAMINI YARIDA KESTİ"-
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç,
"Bölgeye askeri gemi gönderilmesi gündemde mi?" sorusu üzerine "Sadece
insani amaçla Gazze’ye sivil yardım götürmeye çalışan bu gemi ve
yanındaki gemilere yapılan askeri harekatın hiçbir insani ve askeri yönü
bulunmamaktadır. Bu, açık denizlerde işlenen korsanlıkla eşdeğer bir
girişimdir. Bunu kesinlikle söyleyebiliriz. Bizim askeri bir gemi
gönderme düşüncemiz ve şu anda fiiliyata dökülmüş böyle bir düşüncemiz
mevcut değildir" dedi.
Başbakan’ın yurtdışından erken dönüp dönmeyeceğinin sorulması üzerine
Arınç, "Sayın Başbakanımızla toplantıya gelmeden önce soracağınızı umut
ederek programı üzerinde konuşmuştum. Şu anda Şili Cumhurbaşkanı ile
görüşmeye çalışıyorlar. O gelişmeye müteakiben hemen yola çıkacaklar.
İnanıyorum ki inşallah yarın öğle saatlerinde Türkiye’ye varmış
olacaklar. Programlarını yarıda kestiler ve Türkiye’ye dönme kararı
aldılar" dedi.
-"İSRAİL KAMUOYUNA HABER SIZDIRILMAMASI İÇİN PERDELEME YAPIYOR"-
Arınç, İsrail ile askeri ve ekonomik ilişkilerin şu aşamada
durdurulmasının söz konusu olmadığını bildirirken İsrail’in ölü ve
yaralıların kimlikleri konusunda bu konuda bütün dünya kamuoyuna haber
ve bilgi sızdırılmaması konusunda uluslararası hukuka aykırı olarak
perdeleme yaptığını söyledi. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın Milli
Savunma Bakanı Gönül’e 10 civarında ölü ve yaralı olduğunu bildirdiğini
aktaran Arınç, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın ölü ve yaralıların
kimlikleri konusunda bilgi verileceğini belirttiğini kaydetti. Arınç,
Dışişleri Bakanlığı’nın İsrail’den bilgi alma konusunda çaba
gösterdiklerini ancak şu ana kadar net bir bilginin gelmediğini söyledi.
-"GEMİLERİN TAMAMEN SİLAHSIZ OLDUĞUNU BİLİYORUZ"-
İsrail’in, Gazze’ye yardım götüren gemide silahlı kişilerin bulunduğu ve
İsrail askerlerine ateş açıldığı yönündeki iddialarını da değerlendiren
Arınç, "İsrail belki kendisini savunabilmek veya haklı çıkarabilmek
noktasında böyle bir karşı istihbaratı gündeme getirmiş olabilir. Biz
gemilerin tamamen silahsız ve insani amaçla yük taşıdığını ve insan
taşıdığını biliyoruz" dedi. Gemi bir savaş gemisi olmadığını, resmi
sefer yapan bir gemi de olmadığını, İHH isimli kuruluşun organizasyonu
olduğunu vurgulayan Arınç, bu kuruluşun Hükümet’in talimatıyla yola
çıkmadığını ifade etti. Arınç, saldırının İsrail’in karasularında değil,
uluslararası sularda yapıldığını, bunun da hem
Türk Ceza Kanunu’na
hem de uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.
-"MUSEVİ
VATANDAŞLARIMIZ İÇİN HİÇBİR ZAMAN TEHLİKE OLUŞMADI"-
Arınç, Mavi Marmara isimli gemide 582, Defne isimli gemide 7, Gazze-1
gemisinde de çeşitli ülkelerden 5 kişi bulunduğunu açıkladı.
Arınç, İsrail’in Türkiye’deki
Yahudi
vatandaşları güvenlikleri konusunda uyardığının anımsatılması üzerine
şöyle konuştu:
"Kesinlikle Türkiye’de yaşayan Türk uyruğunda Musevi vatandaşlarımız
için hiçbir zaman bir tehlike oluşmadı. Bunları kendi cemaatleri de her
zaman iftiharla söylerler. Ve 70 milyon insanımızın hiçbirisi Türkiye’de
yaşayan Musevilere karşı bir düşmanlık içinde değildir. Böyle bir olay
karşısında bile olaydan fevkalade üzüntü duyan yurttaşlarımızın
hiçbirisi Türkiye’de yaşayan kendi vatandaşlarına karşı kötü gözle
bakmayacaktır. Ben bazı illerimizde özellikle
İstanbul’da,
Ankara’da büyükelçilik önünde ve diğer yerlerde tepkilerini göstermek
için ve masumane düşüncelerini ifade etmek için toplanan
vatandaşlarımızın fevkalade sağduyulu olduklarını, çok samimi
olduklarını ve sadece üzüntülerini ifade etmek için bu gösterilere
katıldıklarına inanıyorum. Onlardan hiçbir zarar gelmez."
Bir soru üzerine, İskenderun’da yapılan baskının "rezil, çirkin,
lanetlenecek bir olay olduğunu ifade eden Arınç, "Şüphesiz bu olaydan ne
kadar büyük bir infial duyuyorsak ve terör örgütünü ne kadar
lanetliyorsak bu konuda ayrıca kurum kendi içinde de soruşturma açacak
ve ihmali görülenler varsa veya yanlış yapılmışsa her zaman olduğu gibi
bu konuda da tedbirlerini alacaktır. Bu konuda bir eksiklik olduğunu
düşünmüyorum" diye konuştu.
|