A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu Kendinizi değil kilonuzu yakın
·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  DÜNYA  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  SÖYLEŞİ  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  























Çağlayan: IMF, Türkiye’ye çifte standart uyguladı

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik stres testinden geçtiğini belirterek, “IMF hadisesi, Türkiye’nin ekonomik testinin çok net bir göstergesi” dedi.

         Bakan Çağlayan, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Türkiye’nin doğru yolda olduğunu ve bunun yapılmış uygulamaların test edilmesi olduğunu söyledi.  Çağlayan, “Yani bizim hükümetimizin 7,5 sene içerisinde ekonomi konusunda almış olduğu tedbirler test edildi ve onaylandı” diye konuştu.
         “IMF ile stand-by anlaşmasının imzalanmaması, Türkiye’nin iç disiplinini etkiler mi” şeklindeki soru üzerine de Çağlayan, “Etkilemez” yanıtını verdi.
         Önceki yıllarda IMF’den para almak için
ABD’ye gidildiğini hatırlatan Çağlayan, IMF’den borç alındığı zaman, diğer borç verenlerin de “Türkiye, IMF ile anlaşma yaptı, akredite edildi. Dolayısıyla ucuz maliyetle kredi verilebilir dediğini” kaydetti.
         Bakan Çağlayan, Türkiye’de gerçekleştirilen mali disiplin, bütçe disiplini ve yapısal ekonomik reformlar sonucunda, dünyanın en büyük küresel krizinden geçerken, IMF’siz bir Türkiye’ye 4 kuruluştan kredi notu artırımı getirdiğini hatırlattı.

“IMF AKREDİTASYONUNA GEREK KALMADAN, KENDİ KENDİMİZİ AKREDİTE
 ETTİK”         “Biz bunu IMF’siz yaptık” diyen Çağlayan, IMF’nin akredite eden bir kuruluş olduğunu, ancak artık Türkiye’nin IMF akreditasyonuna gerek kalmaksızın, kendi kendini akredite ettiğini söyledi.
         Çağlayan, Türkiye’nin mali kuralı getireceğini, bunun bugüne kadar yapılanları kanun haline getirmek anlamını taşıdığını kaydetti ve şöyle devam etti:
         “Ne zaman desteklenecek, gelir gider dengesi nasıl olacak, borçlanma nereye kadar olacak, faizler nasıl izlenecek, bütçe açıkları nasıl olacak?  Bunların tamamını bir sisteme, bir dengeye oturtuyoruz. IMF’siz Türkiye’nin başarısı, Türkiye’nin kendi kendine bu kararları almasından ve uygulamasından kaynaklanıyor. Bundan dolayı ihtiyaç kalmadı IMF’ye.
         Ancak, IMF bizim ortak olduğumuz bir kuruluş, yarın bir gün IMF’ye ihtiyacımız olabilir. IMF’nin çeşitli anlaşma metotları var. Bunlardan bir tanesinde onlarla beraber olabiliriz. Hiçbir ülkenin, kuruluşun Türkiye’ye şunu şöyle yapın, bunu böyle yapın, şunu şuraya vermeyin, şunun karşılığı bunu gösterme, deme lüksü yok.”

“ONLAR HALA TÜRKİYE’Yİ, ESKİ TÜRKİYE ZANNEDİYOR”
Bakan Çağlayan, IMF’nin maalesef Türkiye için çifte standart uyguladığına işaret ederek, bunun çok net şekilde görüldüğünü söyledi.
        
Küresel kriz ortamında IMF’nin bütün ülkelere, “Aman iç tüketimi artırın, aman para harcayın, aman insanlarınıza para verin” dediğini hatırlatan Çağlayan, ABD’nin yüzer dolarlık çekler dağıttığını kaydetti. Bakan Çağlayan, şöyle konuştu:
         “Ama Türkiye’ye döndü, (siz hariç, siz yapmayın) dedi. Kardeşim sen bunu başka ülkeye yaptırıyorsun da bana niye yaptırmıyorsun? Benim bütçe dengem, benim borç dengem nasıl? Benim bir tane batan bankam yok. Benim ekonomimde de küresel krizden dolayı bir etkileşim oldu ama diğer ülkeler gibi olmadı, olmayacak.  Maalesef bu konuda çifte standart uyguladı. Çünkü onlar hala Türkiye’yi eski Türkiye zannediyor. Ama bugünün Türkiye’si mali disiplinli, bütçe disiplinli, borç dengesini net şekilde sağlamış ve titizlik gösteren bir yapıya dönmüş. İşte bundan dolayı IMF’siz olarak, böyle bir kriz ortamında, biz başarı puanımızı yükselten ender ülkelerden olduk. Aslında Türkiye, bu ortamda başarı hikayesi yazmış bir ülkedir.
         IMF ile anlaşma yapmayacağımızı deklare ediyoruz, borsada, dövizde, faizde en ufak bir oynama yok. Eskiden böyle miydi? Ortalık kasıp kavrulmuştu.  Hiçbir hükümet cesaret edemezdi IMF’siz yola devam etmeye.”

“İHRACATIN ŞEKLİNİ, ÜRÜN DESENİNİ, ÜRÜN ÇEŞİDİMİZİ DEĞİŞTİRMEK
 ZORUNDAYIZ”
         Devlet Bakanı Çağlayan, “
ihracat stratejisi” ile ilgili soru üzerine de, yeni ihracat stratejisinin dünya ticaretinde küresel krizle beraber ortaya çıkan negatif gelişmeler sonucu ortaya çıktığına işaret ederek, küresel kriz sonucu küçülen pastadan pay almak isteyenlerin sayısının arttığını ve artık eski metotlarla ticaret yapmanın artık kolay olmadığını söyledi.
         Dünyanın birçok ülkesinin aşırı korumacılığa yöneldiğini kaydeden Çağlayan, böyle bir piyasada Türkiye’nin tutunmasının önemine dikkat çekti.
         Bakan Çağlayan, 2009 yılında ihracatın bir önceki yıla göre, 29 milyar dolar azaldığını ve bunun 21 milyar dolarının
Avrupa pazarından kaynaklandığını belirterek, Avrupa’daki ihracatın talep daralması nedeniyle meydana geldiğini söyledi.
         “Böyle bir durumda bana ne, biz eski kalıplarla gideriz deme lüksüne sahip değiliz” diyen Bakan Çağlayan, Türkiye’nin ihracatın şeklini, ürün desenini, ürün çeşitlerini değiştirmek zorunda olduğunu kaydetti.
         İhracat stratejisinin, ihracat odaklı bir
üretim stratejisi oluşturma mecburiyetinden ortaya çıktığının altını çizen Çağlayan, Türkiye’nin ihracatla büyümek zorunda olduğunu söyledi.
 
“STRATEJİNİN ALT BİLEŞENLERİNİ OLUŞTURDUK”
“Bu nedenle, stratejinin alt bileşenlerini oluşturduk” diyen Çağlayan, stratejinin ana bileşenlerinin ve hedefinin geleneksel sektörleri, yüksek teknolojili sektörler haline getirmek olduğunu kaydetti.
         Bakan Çağlayan, İhracata Dayalı Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu kurduklarını ve bu kurulun, ihracat odaklı üretim stratejisinin ne olacağının ana bileşenlerini ortaya çıkaracağını söyledi.
         Yeni pazarlara girecek ihracatçı sayısını artırmak konusunda, yoğun çalışmalar yaptıklarını, Pazara Giriş Komitesi oluşturduklarını anlatan Çağlayan, Pazara Giriş  Komitesiyle de engelleri tespit edecek ve giderecek bir mekanizma oluşturacaklarını kaydetti.

“İLK DEFA, 13 YILLIK BİR PROGRAM ORTAYA KOYDUK”
Bakan Çağlayan, Türkiye’de yeni ihracat stratejisiyle ilk defa 13 yıllık bir program ortaya koyduklarını belirterek, dünya ihracatından alınan payın mutlaka artırılması gerektiğini söyledi.
         Strateji kapsamında, müşavirlik sistemimizin bir kısmını özelleştirdiklerini, performansa dayalı müşavirlik sistemi kuracaklarını, Türk Ticaret Merkezleri oluşturduklarını ve 33 tane ülke masası kurduklarını anlattı.

TÜRKİYE’NİN HEDEFİ         Bakan Çağlayan, Türkiye’nin hedefinin Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümünde, 2023’te, 500 milyar dolar ihracat ve 500 milyar dolar ithalat ile 1 trilyon dolar dış ticareti olan, dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alan, kişi başına milli geliri Avrupa ülkelerinin milli gelirinin üzerine çıkmış ve uluslararası 10 markaya sahip olmak olduğunu sözlerine ekledi.



 

Mahmut Aşkar

Bu Vebal Kimin?
Bilgiye muhtacız, bilge başımızın tacı... Lâkin arınmış, durulmuş bilgi ve arındıran bilge! Devam

Yakup Yurt

14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ VE 3S KURALI…
Gül-diken bütününde esas olan güldür.
Devam

Hidayet Kayaalp

OYNAMADAN GÜLEBİLMEK
„Gülelim-oynıyalım“  şeklinde deyim üreten belki de az millet bulunur yeryüzünde. Devam

Ali Kılıçarslan

TÜRKİYE GÖÇ VAKFI
Göç hareketi yarım yüzyıllık bir süreçten sonra, özellikle göç edilen ülkelerde yeni bir boyut kazanmıştır. Devam

Ozan Yusuf Polatoğlu

Bitlis’de 5  Minare  İsviçre’de 4 Minare
İsviçre’nin Müslümanların yaşamadığı çok kenar çevrelerden yüksek oranda minareye hayır oyları çıkmış, yoksa minareyi çok başka bir şey mi sanıyorlar fıkradaki gibi… Devam

Muhsin Ceylan

Eğitim masallı uyum yalanları...
Günümüzdeki uyumla alakalı sıkıntıların sebeplerinin mevcut kanun ve uyugulamalar olduğunu Sayın Bakan bilmez mi? Devam

Leman Kuzu

SEVGİ  ZAMANI!..
SEVGİ  İNSANLARA VERDİĞİNİZ SÜRECE SEVGİDİR...   Devam

Yakup Tufan

GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLERİ
Almanya’da gerçekleşmesi arzu edilen gerçek bir uyum, ançak -gerçek bir demokratik hak- ve -eşitlik ilkesi- ile elde edilebilir. Devam

Orhan Aras

KIRMIZI GÜL
Ama hangimiz şimdiye kadar güzel öğütlere kulak vermişiz ki? Hangimiz bile bile hayatımızda pişmanlıklar yaşamamışız ki?
Devam

Prof. Dr. Hacı Duran

İsrail'in Arapları, Ermenistan'ın Türkleri
Türkiye ile Ermenistan'ın Zürih Protokolü çerçevesinde yeni bir süreci başlatması, barış adına iyi bir gelişmedir. Devam

Mehmet Ali Aladağ

Kötüler ve İyiler
Adam doğan güneşe sırtını çevirdi, batacak güneşten yana yüzünü döndü. Devam

Üzeyir Lokman Çaycı

Bu adam senin baban
Ay yıldızlı bayraklar da yıllar sonra yine devletin asil güçleriyle birlikte bölgede yerlerini almışlardı. Devam

Ayten Kılıçarslan

Köpekler ve İnsanlar
Hepimiz farklı zaman ve mekânlarda keşke dedik. Hem de bir defa değil binlerce kez söyledik…
Devam

Nurdoğan Aktaş

Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur

Tofiq Abidin

RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
 

İsmail Tüysüz

BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ

Doğan Tufan

Bizans Oyunlarına dikkat